İCRA

Hani dolandıcılar sizi kandırmak için türlü türlü yalan dolan işler yaparlar ya. İcra da onların kullanabilecekleri resmi yollardan biri. 1932 yılında çıkarılan İcra ve İflas Kanunu tabi ki alacak verecek işlemlerini devlet güvencesi ile hukukun üstünlüğü esasına göre çözmek için yapılmıştır.

Yasanın ilk çıktığı zamanlar ile günümüz arasında o kadar farklar var ki; Bir kere iletişim değişti, teknoloji değişti, insanlar değişti tabi ki kanuna da bu süreçte oldukça değişti. Ama günümüzde yaşananlar şunu gösteriyor ki bu yasayı da kendi çıkarlarına göre kullanan hile ile kazanım elde etmeye çalışan ve bunu da hukuk kurallarına uygun yapan sahtekarlar var.

AVUKAT

Bu icra meselesinin en kritik konusu itiraz süreleri ve tebligatlar. Bu sürelere dikkat edilmediği takdirde ve itiraz etmez iseniz borcu kabul etmiş sayılıyorsunuz. Olay bu kadar basit. Yasa işin gereçeğinin peşinde değil. Belki de bu işlerin başındaki insan evlatları böyle istiyordur orasını bilemem ama mesele sadece iddia etmek bile olabiliyor.  Bir kere böyle bir borcun olup olmadığı kesinleştirilmeden takip süreci başlatılıyor. Günümüzde bankacılık ve dijital süreçler elinizin altında iken bunun soruşturlması yapılmadan borçu taraf ödediğini istpat etsin yoluna gidilmesi -ki bu süreçte ihbar ve tebligatlar çok önemli- kanunun art niyetli kullanımından başka birşey değil. Avukatlar buna dikkat eder mi? Müvekkilini sorgular mı? Hakkaniyet peşinde midir? İşte yozlaşmanın temel taşları böyle başlıyor.

İCRA VE İFLAS KANUNU

İcra Takibinin Aşamaları

Takip Talebi: Alacaklı, icra dairesine başvurarak borçludan alacağını talep eder. Bu talepte borcun miktarı, türü ve dayanağı belirtilir.

Ödeme Emri: İcra dairesi, alacaklının talebini inceledikten sonra borçluya ödeme emri gönderir. Bu emirde borcun ödenmesi için belirli bir süre verilir.

İtiraz: Borçlu, ödeme emrine itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz, borcun olmadığına, ödendiğine veya zamanaşımına uğradığına dair olabilir.

İtirazın Kaldırılması: Alacaklı, borçlunun itirazını kabul etmezse, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir.

Haciz: İcra takibi kesinleştikten sonra, borçlunun mal varlığına haciz konulabilir. Haciz, borçlunun taşınır veya taşınmaz malları, banka hesapları veya maaşı gibi varlıklarını kapsayabilir.

Satış: Haczedilen mallar, icra dairesi tarafından açık artırma ile satılır.

Alacağın Tahsili: Satıştan elde edilen gelir, alacaklıya ödenir.

Bu süreçte siz siz olun resmi adresinize sahip çıkın. Adresinize gelen gelemeyen her türlü evrakı iyice kontrol edin. Özellikle muhtarlıklara bırakılan tebliğlere dikkat edin ve İcra Mahkemelerine asla güvenmeyin. Onlar yasada yazan şekle göre işlem yapılan her davayı hak sanıyorlar. Eğer gerçekten gerçeklerin peşinde koşmak isteseler günümüz iletişim araçları ile bu bilgi çağında, dijital izlerimizle aranan herkesi bulurlar. İşin gerçeğini bir de karşı taraftan öğrenir davaya gerek olup olmadığını en başından çözerler. Yaşananlar şunu apaçık gösteriyor ki hukuk gerçeğin peşinde değil.

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir