SUBJEKTİF – OBJEKTİF

Subjektif – Objektif kelimelerini ve anlamlarını bir kere de buraya yazmak istedim çünkü biz insanlar iletişim kurarken veya bir konuyu değerlendirirken bu iki kavramı birbirine bindirmeye çalışıyoruz. Subjektif kelimesi, Türk Dil Kurumu sözlüğünde “öznel” anlamına gelir. Yani, bir kişinin kendi düşüncelerine, duygularına, deneyimlerine ve inançlarına dayanarak yaptığı değerlendirmeler ve yargılar subjektiftir. Kısaca kişiden kişiye değişebilir ve genel bir doğruyu ifade etmez. Hani bazen göreceli diye tarif ettiğimiz tanıma da yakın aslında.

Subjektif;

Kişiseldir: Subjektif deneyimler ve görüşler, her bireye özgüdür. Kişiden kişiye değişir.
Değişkendir: Aynı kişi, aynı konuda bile farklı zamanlarda veya farklı durumlarda farklı subjektif değerlendirmeler yapabilir. 
Yoruma Dayalıdır: Subjektif değerlendirmeler, kişisel yorumlara ve anlamlandırmalara dayanır.
Doğruluğu Kanıtlanamaz: Subjektif ifadelerin doğruluğu veya yanlışlığı nesnel olarak kanıtlanamaz.

Objektif ise nesnel, tarafsız, kişisel görüşlerden arınmış demektir. Bir durumu değerlendirirken veya bir konuda fikir beyan ederken, kendi duygularımızı, inançlarımızı veya önyargılarımızı bir kenara bırakıp, sadece gerçeklere ve kanıtlara dayanmak anlamına gelir.

Objektif;

Doğru kararlar almak: Objektiflik, olayları ve durumları olduğu gibi görmemizi sağlayarak daha doğru kararlar almamıza yardımcı olur.

Adil olmak: Objektiflik, insanlar arasında ayrımcılık yapmadan, herkese eşit ve adil davranmamızı sağlar.

Güvenilir olmak: Objektif bir kişi, başkalarının güvenini kazanır çünkü düşüncelerinin ve eylemlerinin gerçeklere dayandığına inanılır.

Bilimsel olmak: Bilimsel araştırmalar, objektif verilere ve kanıtlara dayanır. Objektiflik, bilimin ilerlemesi için vazgeçilmezdir.

Objektif nasıl olunur?

Farkında olmak: Kendi duygularımızın ve önyargılarımızın farkında olmak, objektif olmanın ilk adımıdır. Sorgulamak: Her şeyi olduğu gibi kabul etmek yerine, sorgulamak ve araştırmak önemlidir. Kanıt aramak: Bir konuda fikir beyan etmeden önce, o konuyla ilgili kanıtlar toplamak ve değerlendirmek gerekir. Başkalarını dinlemek: Farklı görüşleri dinlemek ve anlamaya çalışmak, objektif bakış açımızı geliştirmemize yardımcı olur.

NÜKLEER SANTRAL

Subjektif ve Objektif Arasındaki Fark:

Subjektif, kişisel görüşlere ve duygulara dayanırken, objektif, nesnel verilere ve kanıtlara dayanır. Objektif bir ifade, herkes tarafından aynı şekilde anlaşılır ve doğruluğu kanıtlanabilir. Örneğin, “Hava bugün çok sıcak” ifadesi subjektif bir ifadedir çünkü sıcaklık algısı kişiden kişiye değişebilir. Ancak, “Hava bugün 30 derece” ifadesi objektif bir ifadedir çünkü sıcaklık değeri ölçülebilir ve herkes tarafından aynı şekilde anlaşılır.
Subjektiflik, özellikle sanat, edebiyat, felsefe ve sosyal bilimler gibi alanlarda önemli bir rol oynar. Bu alanlarda, kişisel yorumlar, duygusal tepkiler ve öznel deneyimler değerlidir. Örneğin, bir sanat eserini değerlendirirken, her bireyin farklı subjektif görüşleri olabilir ve bu görüşler eserin anlamını zenginleştirir.
Subjektiflik, insanların dünyayı farklı şekillerde algılamasına ve deneyimlemesine olanak tanır. Herkesin kendi öznel gerçekliği vardır ve bu gerçeklik, düşüncelerini, inançlarını ve davranışlarını şekillendirir. Subjektiflik, insanların kendilerini ifade etmelerine, yaratıcı olmalarına ve farklı perspektifler geliştirmelerine yardımcı olur.
Sonuç olarak, subjektiflik, kişisel deneyimlere, duygulara ve yorumlara dayanan bir bakış açısıdır. Herkesin kendi subjektif gerçekliği vardır ve bu gerçeklik, dünyayı algılama biçimini etkiler. Özellikle sanat, edebiyat ve sosyal bilimler gibi alanlarda önemli bir rol oynar ve insanların kendilerini ifade etmelerine, yaratıcı olmalarına ve farklı perspektifler geliştirmelerine yardımcı olur.

Her ikisi de olmazsa olmaz bu kavramların doğru kullanılması hayatı kolaylaştıracak kısır tartışmaları ve çözümsüzlükleri en aza indirecektir.

GOOGLE

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir