MHK
Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı tam bağımsız olması elzem ise furbolda da yönetim, PFDK ve MHK nin tam bağımsız olarak birbirinden ayrı olması da elzemdir. Gerçi günümüzdeki Türk Tipi Başkanlık siteminde kuvvetler ayrılığı ne kadar bağımsızsa futbol yönetimi de işte o kadar bağımsız. TFF seçimlerinde sadece başkanı değil disiplin ve tahkim kurullarını ve belki de MHK başkanı ve ekibini bile önceden belirleyip ona göre seçim yapılıyordur.
MHK başkanı da tıpkı TFF başkanı seçimi gibi isteyen ekibini kursa ve listesi ile birlikte seçim yapılsa olmaz mı? Hakem organizasyonu oldukça kalabalık ve belli bir eğitim sürecinden geçilerek yapılabilen bir iş. Amatör liglerden başlayan ve kendileri de amatör olan sırf sevdikleri veya istedikleri için kendi işlerinden ayrı yapılan hakemlik sadece süper lig hakemlerine verilen astronomik maç başı ücretleri ile değil kendi bütçesi ve ornasizasyonu olan koca bir şirket gibi yönetilemez mi? Hatta bana kalsa birden çok hakem hizmeti veren organizasyon olsa ve her lig için tıpkı yayın ihalesi gibi ayrı ayrı hizmet alınabilse olmaz mı?
Bu tip fikirlerin elbette farklı sorunları ve etkileri olacaktır ama görünen o ki şimdiye kadar süregelen MHK sistemi inandırıcılığını da yeterliliğini de kaybetmiş olduğundan farklı bir düzene geçmek şart. Avrupa’nın 5 büyük liginde bu işler için nasıl bir yol belirlenmişse onları çalışmak hepsinin iyi yönlerinden faydalanarak en iyisini kendimize uyarlamalıyız.
Devam eden sezonun her yeni haftasında yeni bir skandal hakem kararları yaşanıyor. VAR sistemi olmasına rağmen bir kaç açıdan üstelik ağır çekim vs tüm imkanlar dahilinde bile insanların hemfikir olduğu bir sonuç çıkmıyor. Bir kere VAR ne zaman devreye girer konusunda bir kesinlik yok. Kimi zaman giremez kimi zaman girer birine göre farklı öbürüne göre daha farklı. Sistemi tamamıyla çorba ettiler. Eskiden sadece orta hakem tartışılır iken bu sefer VAR hakemi de tartışılıyor.
Yurtdışı Farkı
İngiltere’de hakemlerin insan olduğu ve bir futbol takımına sempati duyabileceği kabul edilip buna göre bir düzenleme yapıldı. Hakemler sempatisi olduğu takımı açıklamak durumundalar artık. Tuttuğu takımı demek istemedim çünkü insanlar bu sefer geriye sarıp önceki maçlarda verilen kararları sorgularlar. Bu söyleme göre bundan sonra hakemleri o takımın maçlarına vermeyecekler. Bakalım bu yeni düzen orada nasıl sonuçlar verecek.
Ligimize dönersek; TFF başkanının geçmişine bakınca kendi tecrübelerine göre herkese eşit mesafeden bir yönetim sergileyeceği beklenirken her geçen gün güçten yana meyil ettiği ve bu işi eline yüzüne bulaştırdığını görüyoruz. Hakemler konusunda özellikle VAR hakeminin hata yapmamasının çok önemli olduğunu vurgulayarak yerli hakem ile devam edilmesi gerektiğini söylüyordu. Ama son iki hafta bazı fikirleri değişiyor gibi. Bu saatten sonra Türk hakemlerinin güven sorunu pek kolay aşılamayabilir. Yabancı hakem konusu tartışılmaya başlandı ve öncelikle geçen sene bir dönem uygulandığı gibi sadece VAR hakeminin yabancı olması beklenebilir. Devre arasından sonra ise yabancı hakem kesinlikle getirilmeli ve renklerde göre değil oyunun kuralına göre maçlar yönetilmeli.