HİPOKRAT

4 min read

Hipokrat, Antik Yunan döneminde yaşamış ünlü bir hekim ve tıp bilginiydi. Genellikle tıbbın babası olarak anılır. Hipokrat, tıp alanında bilimsel yöntemlerin geliştirilmesine katkıda bulunmuş ve etik değerlere önem vermiştir. Ona atfedilen en ünlü eser, Hipokrat Yemini’dir, bu yemin tıp etiği ve hasta haklarıyla ilgilidir.

Hipokrat Yemini

Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak;
“Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma,
Hastanın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime,
Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime,
İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime,
Görevimle hastam arasına ; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce , ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime,
Hastamın bana açtığı sırları , yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma,
Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma,
Hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime,
Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime,
Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma,
Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime,
Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgilerimi, insan haklarını ve bireysel özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağıma,
Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine,
Ant içerim.”

Bu yeminin en çarpıcı bölümü şüphesiz ilk cümlesi. “Yaşamını insanlığın hizmetine adamak” bu cümledeki insanlık içersinde herhangi bir millet, ülke, devlet ya da sınıf gibi bir alt başlık olmaması ne demek biliyor musunuz? Bir doktorun herhangi bir kimliğe ihtiyacı olmaması demek. Bir doktora göre hasta olan her kim olursa olsun hangi milletten olursa olsun onu iyileştirmek hayatı pahasına görevi ve bunun üzerine yemin edip and içiyor. Belki de Dünya, doktorlar için ülke sınırları ve pasaport engelli olmayan, ihtiyaç duyulan her bölgede merkezi tek bir bütçe ile çalışabilen özel bir kontrol sistemine sahip olmalıdır. Tüm doktorlar tüm Dünya insanlarına hizmet etmelidir.

TIP BAYRAMI

Biz Dünya insanları tuhaf yaratıklarız. Antik Yunan zamanında yaşamış tıbbın babası olarak tanımlanan Hipokrat insan yaşatmak için hayatını adıyorken, öte yandan bir gurup askeri stratejistler nasıl daha güçlü daha etkili daha ölümcül ve yenilmez olurum diye silah geliştiriyorlar. Bu ne yaman çelişki değil mi? Bir grup insan insan ömrünü uzatmaya diğer gurup kısaltmaya çalışıyor.

Koruyucu

Pandemi dönemini saymaz isek genellikle insanların hayatlarını kaybettiren sebepler belli. Mesela kanser, diyabet, nefes darlığı, kalp krizi gibi hastalıklar. Tıpta koruyucu hekimlik diğer bir dal mevcut ve burada amaç insanları bu hastalıkların etkilemesini önleyecek tedbirleri aldırmak. İşte vücudun ihtiyacı olan savunma mekanizmaları için eksik bulunan elementleri belirlemek yani kısaca hastalığı önlemek.

Bu durumda insanın aklına şu gelmiyor mu? Sigara hastalıkların anası ise koruyucu tıp sigara üretimine karşı olmalı, fabrikaları kapattırmak için çalışmalı. Savaşlar ve bireysel silahlanma insan ölümlerinin bir diğer önemli sebebiyse koruyucu tıp bunlara karşı da durması gerekmez mi?

Bilmiyorum başka bir meslek var mıdır ki hayatını insanlara adasın. Terminator film serisinde insanlar dünyanın kontrolünü makine robotlara kaptırmış, robotlar da Dünya’yı kurtarmak için insanları yok etmeyi seçmişti. Bu mantıkla yapay zeka dediğimiz günümüzün makinalarına Dünya’yı kurtarmak yerine insanlığı kurtarmak hedefini verir isek belki de koruyucu hekimlerin yapamayacağı insan hayatına engel her şeyi ortadan kaldırmayı başarabilirler. Ben onlara şimdiden isim bile buldum; HEKİMATÖR.

http://www.google.com

+ There are no comments

Add yours