GALATASARAY 2-1 KAYSERİ

4 min read

Bu akşam Galatasaray – Kayseri maçına çıkarken gol averajı yerine puan farkı ile ikinci sırada çıkıyoruz. Geçen hafta Sivas deplasmanında sağ bek Ali sol bek Kazımcan, santrfor Halil ile çıkmıştık. Halil bu hali ile Türkiye’deki hiçbir Süper Lig takımının ilk onbir oyuncusu olamayacak iken, hem sakatlık, hem Afrika kupası hem de sarı kart cezası üst üste gelince başka seçenek kalmamıştı. Gol yollarında kanat oyuncuları veya orta saha hatta defans bile katkı verebilir iken defans yapmak ayrı bir meziyet. Yer tutmak, hızlı olmak, omuz omuza ayakta kalmak gibi özelliğin yok ise iki pas ile seni geçerler büyük zafiyet yaşatırsın. Ali Turap Bülbül’de bu açıdan bakınca öne çıkan bir artısını görmedim. Doğru dürüst kalemize gelememelerine rağmen sağ tarafımızdan çok kolay geldiler, daha etkili bir takım olsa daha kötü bile olabilirdi. Galatasaray akademisi bu oyuncuyu daha ne kadar geliştirebilir bilmiyorum ama daha sonra oyuna giren Baran ve Eyüp varlıklarını hemen hissettirdiler. Üç Türk kuralına göre ilk onbir için bu iki oyuncuyu şu kısıtlı dönem içerisinde iken kullanmak bence denenmeli. Özellikle İstanbul’daki maçlarda seyircinin de desteği ile onların kalplerine girmenin en güzel zamanıdır. Önce inanacak, sonra sevecek sonra da oynayacaklar. Büyüklerle oynadıkça oyunları güçlenecek, kendilerini zorlayacak daha iyi olacaklar. Ben bu konunun uzmanı değilim ama aynı yaş gurubu ile oynayarak gelişmelerini beklemek yeterli olmuyor gibi. Bu sistem doğru olsa şimdiye kadar her sene mutlaka bir iki oyuncuyu A takıma almamız gerekmez miydi. Yurt dışında özellikle büyük takımlardaki genç oyuncuları izlediğinizde maçı anlatan kişi yaşlarını söylemese fark göremezsiniz, çünkü fizik olarak üst düzey hazırlanmış ve rekabete hazırdırlar. Bizim de takımlarımız bu derece profesyonel olmalı.

METİN OKTAY

Galatasaray takımı oyuncu kadrosunu olabilecek her türlü senaryoya göre A B C D planlarını yapmış olması beklenir. Eğer transfer yapılacak ise görüşmeler resmi transfer döneminden önce resmi olarak yapılır ve anlaşılan oyuncular takıma hemen kazandırılmalıdır. Bunları daha önce de yazan çizen söyleyen bir çok kişi olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bakalım böyle bir profesyonel spor kulübünü görmek için ömrümüz yetecek mi? Galatasaray’ın bundan sonraki maçlarında en çok maça çıkacak onbir oyuncumuzu merak ediyorum çünkü oyun senaryosu, hakemler, rakip ve ortam aşağı yukarı belli. Çıkacağız, koşacağız, oynayacağız, son dakikaya kadar terimizin son damlasına kadar mücadele edip asla vazgeçmeyeceğiz çünkü biz GALATASARAY’IZ.

Galatasaray 2-1 Kayseri

Sezon başından beri ilk kez puan kaybettiğimizi düşündüğüm bir maç izledim. Bunu söylerken mesele sadece İcardi’nin olmaması da değil mesele çözüm üretecek beyin, kenar yönetimi, isyan eden oyuncu hatta isyan eden tarafatarın bile yeterince olmaması gibi gözüktü. Koskoca ilk devre bitti bonservis vermediğimiz isimli oyuncular için yeterince bekledik ve özellikle Ndombele, Tete ve Zaha bize bundan fazlasını verecekler gibi durmuyorlar maalesef. Burası premier lig değil ki üç beş tane gol asist yeterli olsun. Takımda sadece İcardi yok diye bu durumda değiliz bence. Tamam hakemler karşımızda ve her maçta hakkımızı yiyorlar ve rakibimize de tam tersi kararlar ile el birliği etmişçesine siyasetçisinden, Tff başkanına, hakemlere, Anadolu kulüplerine kadar herkes FB şampiyon olsun da ortamdaki gerginlik bitsin diye düşünüyor. Türkiye’nin en zengin ailesinin gücü bile Şampiyon yapamaz ise futbol mali açıdan bitecek diye korkuyorlar olsa gerek. Biz de yönetim olarak ufak ufak buna inandırılıyoruz olacak ki pasif kalmayı tercih ediyorlar. Bu böyle nasıl gidecek merak ediyorum. Haydi hayırlısı.

GALATASARAY

logo

+ There are no comments

Add yours