GALATASARAY – KOPENHAG
Şampiyon takım nihayet ait olduğu ligde. En son aşırı kar yağışı yüzünden ikinci yarısı ertelenen ve ertesi gün W. Sneijder’in Juventus ağlarına gönderdi gol ile son 16 takım arasında kaldığımız yerden devam ediyoruz. Grup kuraları sonucu Bayern, Manchester United ve Kopenhag takımları ile eşleşince bir çok insan çeşit çeşit senaryolar ürettiler. İşte bu akşam gurubun göreceli olarak zayıf takımı ile evimizdeki ilk maçımızda geleceğe dönük işaretler vermiş olacağız. Tek tek bakıldığında kendini ispat etmiş yepyeni bir çok yıldız oyuncu transfer ettik ama Okan Buruk bu karışımdan iyi bir takım çıkarabilecek mi göreceğiz.
Bu takımı teknik kadro, yönetim ve taraftarlar olarak birlikte kurduk ise onu takım yapmak, iyi futbol oynatmak, oynamaya teşvik etmek ve oyunlarıyla mutlu olmak da bizim işimiz. Galatasaray takımının her unsuru üzerine düşen görevleri yerine getirdiği takdirde başarı da mutlaka gelecektir. Bu bir şampiyonluk hikayesi olacak ise bu uzun yol bu akşam burada başlıyor ve her ne skorlar alınırsa alınsın durmadan yılmadan çalışmaya, desteklemeye ve sevmeye devam edeceğiz.
GALATASARAY 2 – 2 KOPENHAG
Bu maçın anlamını özetleyen bir hikaye anlatmak istersem; lazın birisi idama mahkum olmuş, tam idam edeceklerken son bir söyleyeceğin var mı demişler laz; “bu da baa ders olsun” demiş. Bu gece de bize ve bazı oyuncularımıza ders olsun. Şampiyonlar ligine kaçıncı torbadan girerse girsin her takımın seviyesi bundan aşağı değildir ve sen bunlardan hiç birine karşı bu kadar hoyratça gol kaçırmamalısın ve bu kadar basit pozisyon da vermemelisin. Burada atamayana iki kere atarlar aklınızda olsun. Bu gece belki 2 puan kaybettik ama geleceğe umudumuzu taşıdık. Biz daha iyi oldukça , kimliğimizi sahaya yansıttıkça her maçtan puan alma şansımız var. Bu gece ben takımımdan bunu gördüm. Oyuncuların tek tek performansı yerine takım diyorum, Okan Hoca diyorum, taraftar diyorum. GALATASARAY diyorum.