TÜTÜN SALGINI
Faydasından çok zararı olan bir bitki olduğunun yıllardır bilinmesine rağmen ve en son Dünya Sağlık Örgütünün “Tütün Salgını” olarak isimlendirdiği bir zamanı yaşıyoruz. Bu bir salgın ve bağımlılık derecesinde tehlikeli ve her yıl sigaraya bağlı hastalıklar sebebiyle sekiz milyon kişinin öldüğünü düşününce tütünün nasıl bir bela olduğunu sanırım anlayabilirsiniz.
Ne Farkı Var?
Covid-19 salgını tütünün verdiği zararlar karşısında sizce de hafif gibi gelmiyor mu? Yaklaşık 2.5 yılda 6.5 milyon insanın ölümüne sebep olan Covid-19 un öyle ya da böyle sonu gelecek ve bizler benzer başka salgınlar olabilir mi diye gelecekten endişe ederken yıllardır tütün belasına saplandığımızın farkında mıyız?
İlk kez 19 Ocak 2008 yılında yayımlanan 5727 sayılı kanun ile kapalı alanlarda ve toplu ulaşımda içilmesi yasaklanmaya başlayan sigara ve ürünlerinin hayatımızı nasıl etkilediğini daha sonraları anlamaya başlamıştık. Özellikle sigara içen kesim tarafından pek kabul edilmese de kısa sürede özellikle toplu taşımada o kadar uzun yolda sigara içenlere nasıl katlanmışız anlaşılır gibi değil.
Kapalı alanların tamamında ilk başlarda çok ciddi olsa da sıkı denetimler ve para cezaları caydırıcı olmuştu ve özellikle çocukların bulunduğu ortamlarda ev bile olsa içmeme ya da balkonda filan içme gibi alışkanlıklar oluşmuştu. Bu alışkanlıklar toplu taşımada büyük ölçüde tuttu ve uzun yol şöförlerinin bazı istisnaları hariç hala içilmiyor denilebilir. Ancak konu yeme içme mekanları ve kahvehanelere gelince işin rengi hiç te öyle görünmüyor.
Sigara Bahçesi
Kış bahçesi olarak bilinen en azından üç tarafı açık alanlarda sigara içilmesine göz yumularak başlanılan esneklik camları açık olan kapalı mekanlarda da içilmeye başlanılmasıyla devam etti. Üstüne bir de nargile denilen diğer tütün tüketimi de eklenince 2008 yılından eskiye dönmüş gibi olduk. Uzun zamandır futbol izlemek için cafeye gitmemiştim ama son gittiğim yerde resmen duman altı bir ortam vardı. Üstelik asılması zorunlu olan sigara içilmez levhasına bile gerek duyulmuyor artık.
Sigara yasağının yürürülüğe girdiği 2008 senesinden bu tarafa toplumdaki sigara içme eğilimi ne derece değişmiş, yeni tiryakilerin önüne mi geçilmiş bir bakmak lazım. Ama tıpkı alkolde olduğu gibi sadece fiyatını artırarak tüketimi azaltmaya çalışmak yerine genç dimalara bu bilgi çağında tütünün zararları hakkında daha fazla propaganda yapmaktan başka çıkış yolu görünmüyor. Çünkü hemen hemen her mahallede tütüncü dükkanlarının açılması içmek isteyenin öyle yada böyle bir yolunu bulacağının göstergesi. Ne diyelim herkesin aklı fikri kendine, yeter ki biz içmeyenlerin konfor alanına girilmesin.