GALATASARAY – MARSİLYA
Türkiye futbol tarihinin kendi içimizdeki en önemli maçı olan ezeli derbi yine çok şaşırtıcı ama üç ihtimalli sonucun hem oyun hem de pozisyon olarak hakeden tarafından kazanılmamasıyla sonuçlandı. Bu senaryo bundan önce pek çok sene de gerçekleşmişti ama onların çoğunda şans faktörü çok etken olup ezeli gerginlik ve strese bağlanabilirken bu sene ilk defa bu kadar net hakem hatasıyla üstelik de VAR denilen ne olduğu belirsiz sisteme rağmen maçın bir takımdan diğer takıma evrildiğini gördük.
Bu haftanın Avrupa maçına gelince, grubun liderliğini halen devam ettirmemiz ve deplasmandan bir puan çıkardığımız maçın rövanşında Marsilya’yı evimizde ağırlayacağız. Futbol anı anına yaşanan ve sürekli geleceğe bakılması gereken bir spor. Aslında kendi ligimiz uzun bir maraton ve bunun bilincinde olarak kafaca hep bir sonraki maça odaklanmamız gerekirken, Avrupa ligi daha kısa süren ve evimizdeki maçların çok önemli olduğu orta mesafe bir koşu. Bu koşuyu lider bitirebilirsek önümüze çıkabilecek üç ayrı yüz metre koşusu çıkacak ve bu maçları tek seferde değerlendirmek ve maç maç bakmak gerekiyor. grup maçlarında son iki maç kaldı ve geçen maçı unutup bu maça yüksek konsantrasyon ile çıkmamız gerekiyor.
Unutmayalım ki kulübümüzün kurucusu Ali Sami Yen der ki “Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek” bu söylem aslında o zamanlar için bugünkünden daha derin bir mana içeriyor çünkü işgal altındayız. İşte o yüzden bu kuruluş isteği bir isyan ve bağımsızlık ruhu içerir. Biz Galatasaray için Avrupa’da her galibiyet ve her kupa diğer maçlardan daha önemlidir. Tüm taraftarlar bu bilinç ile hareket etmeli ve bu devranın bir gün döneceğini asla unutmamalıdır.