üsküdar

ÜSKÜDAR

Nasıl Fatih ve Eminönü Avrupa yakasının en tarihi bölgeleri ise Anadolu yakasının en tarihi bölgesi de Üsküdar’dır. Bu bölgedeki tarihi yapılar ve coğrafi konumu gereği tarihi yarımadanın gün batımı ve kız kulesi, size dibine kadar İstanbul’da olduğunuzu söyler.

İstanbul Şahidi

Çamlıca tepesi, Salacak sahili ve boğaz boyunca yapılmış tarihi saraylar ve yalıları da görmeye değer zenginliklerindedir. İstanbul kültür turlarından birisi için sadece Üsküdar bile seçilebilir. İstanbul’u yaşamanın en uygun ve huzurlu yolu mutlaka ve mutlaka deniz yolu ile Üsküdar – Beşiktaş arası yapmaktır. Bu işi yapan tekne kaptanlarına sorduğumuzda eminim ki en ufak bir bıkkınlık ve sıkılmak gibi dertleri olmadan bu işi yaptıklarını söyleyeceklerdir.

EMİNÖNÜ.      İSTANBUL

üsküdar

Üsküdar’da bulunan bazı tarihi yapıları saymak gerekirse;

Aziz Mahmud Hüdayi Külliyesi, Eski Valide Camii, Mihrimah Sultan Külliyesi, Şemsi Paşa Külliyesi, Rum Mehmet Paşa Camii, Ayazma Camii, Beylerbeyi Camii, Beylerbeyi Sarayı, Adile Sultan Kasrı, Sultan Abdülaziz Av Köşkü, III. Ahmet Çeşmesi, Selimiye Kışlası, Mehmed Paşa Sarayı, Hacı Ahmed Paşa Sarayı, Çamlıca Kasrı, Ahmediye Külliyesi, Büyük Selimiye Camii ve en özel yapılardın belkide en bilineni Kız Kulesi.

Bakış Açısı

Osmanlı döneminde bu kadar yapılaşmadan önceki hali düşünülünce, Çamlıca Tepesi, Boğaziçi kıyısı ve Küçüksu deresi ile sanki mesire yeri olarak kullanılmış olabilir. Özellikle derede kayık gezileri denince katibim şarkısı ile “Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur” şarkısının gelmemesi mümkün değil. Çok neşeli ve keyifli bir şarkıdır ve eskileri hatırlamak isteyenler için birebirdir.

katibim

Bir de Üsküdar ile eşleşmiş bir deyim var, onun hikayesi şöyle; “Bolu Beyi’ne başkaldıran eşkiya Köroğlu (Şair Köroğlu ile karıştırılmasın) bir gün atını çaldırmış. Hayvanı aramak için tebdil-i kıyafet ile yani tanınmamak için giyilen kıyafetiyle diyar diyar dolaşmış ve yolu İstanbul’a kadar düşmüş. Atını, satılmak üzereyken bulan Köroğlu hemen aracı rolüne bürünüp, Efendi, bu at güzel benziyor. Fakat önce bir binip denemek istiyorum” demiş. Satıcı binmesine izin vermiş. At, üzerine binen sahibini tanıyıp dört nala koşmaya başlamış. Sirkeci’ye gelen Köroğlu bir sal kiralamış ve ver elini Üsküdar. At cambazıda aldatıldığından dolayı kıvranır dururmuş. Köroğlu’nu sal üzerinde gören cambazın dostlarından biri  üzülmeyi bırak! Atı alan Üsküdar’ı geçti. O adam Köroğlu’nun ta kendisiydi” diyerek teselli etmeye çalışmış,” 

Unutulmamalıdır ki Üsküdar İstanbul fetih edilemeden yaklaşık bir buçuk asır önce Osmanlı egemenliğine girmiş bir bölge olup, an itibariyle İstanbul’un ayrılmaz bir parçasıdır.

Üsküdar Belediyesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir