TÜKETİCİ

Dünya tüketici gününde satın aldığımız bir hizmet karşısındaki haklarımız mı yoksa şimdiye kadar tükettiğimiz şeylerden mi bahsetmeli bilemedim. Dünya neredeyse para diye dönüyor, pandemi günlerinde bile kaybedilen insanlar ile ekonomik kayıpların aynı teraziye konularak kararlar alınması bile tükendiğimizin göstergesidir.

Garantisi var mı?

Eskiden aldığımız bazı şeyler ya çok sağlamdı ya da biz çok az tüketiyorduk. Şimdi ise aldığımız herhangi bir elektronik eşyanın garanti süreleri en fazla 2 yıl civarı ve daha fazlasını isterseniz üzerine süre uzatımı ücreti vermeniz gerekiyor. Üstelik bunların özellikle yerli üretim olanları garanti süresi biter bitmez arıza vermeye başlıyor. Ne mükemmel çalışma! bir de tamire girdiğiniz zaman vereceğiniz ücret biraz zorlansa yenisini almakla eşdeğer olduğundan sizi yenisini almaya zorluyor.

TIP BAYRAMI
Cep telefonlarında ise satıcının insafındasınız. Yeni bir takım özelliklerin gelmesi ile gelişen teknolojiye ayak uydurmak hepimizin takıntısı ama herhangi bir yenilik olmadan yazılım güncellemeleri ile telefonun çalışma hızı bilerek yavaşlatılıyor ve ortalama 2 sene sonra aklınıza yenilemek girmiş bile oluyor. Bataryalar her kullanımda kademe kademe ömründen yiyor, hele ki tanıtımlarda bilmem ne glass diyerek çok dayanıklı filan diye pazarladıkları ekranlar ilk yere düştüklerinde dağılıp gidiyorlar. Tıpkı bizim teknoloji uğruna cebimizi dağıttığımız gibi.

Güncelleme

Telefonlar masum olmadığı gibi hizmet sağlayıcılar da pek masum değiller. Eskiden kullandığın dakika ve sms ler tarifesine göre çarpılıp fatura tutarı belli oluyorken sonraları önceden tanımlı tarifeler ile ister kullan ister kullanma almak zorunda bırakıyorlar. Tarifeye girmediğiniz zamanki birim fiyatlar öyle bir kazık ki kimse bu şekilde kullanmaya cesaret bile edemez durumda. Üstelik farkında olamayan insanlar için kurulan tarife aşım tuzakları da tam Türk işi sahtekarlık.
Dünyanın 1 numaralı vergi cumhuriyeti olmanın gururunu yaşıyoruz. Verginin bile vergisini ödüyoruz, fabrikada üreten ülkeden daha fazlasını üretmeyen devlet alıyor. Çiftçinin türlü zorluklara ve maliyetlere rağmen ancak üretebildiği tarım ürünlerinin pazara yansıdığı fiyatlarını görünce üretmemesine rağmen çiftçilerden daha fazla kazanan aracılar da ancak bizim ülkemizde oluyor. Üstelik çözümümüz de hazır, yurt dışından getirelim rekabet yapalım. Hemen her şey yurt dışından geliyor, düşük alım fiyatları ile dönemeyen çiftçiler ve sebze meyve üreticileri üretmemeye başlıyor. Böyle böyle tüketim toplumu olduk. Her şeyimiz ile TÜKENİYORUZ.

https://tuketici.ticaret.gov.tr/