DEMOKRASİ
Sözlük karşılığı olarak halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimine demokrasi deniyor. Halk egemenliğini belli periyotlarla yapılan seçim ile ortaya koyuyor ve kendini bir süreliğine yönetecek kişileri seçiyor. Aslına bakarsanız “Egemenelik kayıtsız şartsız milletindir.” demek ile zaten demokrasinin de kayıtsız şartsız yönetim şeklimiz olduğu söylenmiş oluyor.
Mutlu Azınlık
Bu noktada seçim çok önemli ama atladığımız bir kaç şey var; 1980 sonrası seçimleri ve seçim bölgeleri nasıl bir kurnazlıkla hazırlanmış ve ülke barajları da konmuşsa Türkiye geneli oy oranı %35 civarı oy alan parti mecliste çoğunluğu alabiliyordu. Bu azınlığın çoğunluğu yönetmesi anlamına geliyor. Ya da diğer bir örnek Amerika’dan verelim; oradaki seçmenin rahatlığından mı yoksa aşırı refahtan mı bilinmez en son ne kadarı oy kullandı tam bilmiyorum ama eskiden toplam seçmenin %55-60 kadarı oy kullanırdı. Genellikle de iki aday yarışır kazanan %50 yi biraz geçer ve yönetimi ele alırdı. Bu hesaba göre %60 katılımın yarısı toplam seçmene göre %30 civarı oy alıp iktidara gelmekti. Ne kadar adil ve demokratik değil mi ama!
ilginizi çekebilir;
Sizce de bu işte bir yanlışlık yok mu? Halkın oy vermediği çoğunluk istemediği şekilde yönetilmiş oluyor, bu düzen % oranlarına bakılmaksızın değerlendirildiğinde her zaman mutsuz bir halk kesimi kalıyor demektir. Aynı kimliği taşıyan biz ölümlüler arasında sınıf, seviye ve üstünlük farklılıkları olmadığına göre yönetim sistemimiz herkesi memnun etmelidir.
Halkrokrasi
Meclisteki sandalye sayısının yarıdan bir fazlasını kazanamadığın zaman ortaya kaos çıkıyor, koalisyonlar yapılmak durumunda kalınıyor ve bu seferde güç pazarlıkları gündeme geliyor. Şimdilerde ise artık seçim sonrası değil seçim öncesi koalisyonlar var değişen pek fazla bir şey yok. Benim şöyle bir önerim var; halk seçimde kime ne kadar oy verdi ise yönetimde de o oranda söz sahibi olmalı, yani halkın tıpkı birlikte yaşadığı gibi kendilerinin belirleyeceği kişilerle koalisyonu da halk sandıkta belirleyecek. Böylece herkes az da olsa çok da olsa yönetime ortak olacak. Yönetecek kişilerin pazarlık yapmak gibi bir dertleri de olmayacak. UZLAŞMA olmaz ise KUTUPLAŞMA olur ve bu ülke hepimizin ortak mülkiyeti ve hepimizin yönetime katılma hakkı var. Seçimler İKTİDAR seçmek için değil İDARECİ seçmek için yapılmalıdır.