GALATASARAY – BJK
Galatasaray bir kaç gün önce hiç beklenmedik bir Liverpool galibiyeti alınca özellikle sosyal medyada öyle trajikomik yorumlar ve paylaşımlar okudum ki akıllara zarar. Yok futbol oynamamış, yok Liverpool rotasyon yapmış filan diye diye kudurdular. Okan Buruk iyi bir koç değilmiş çünkü bildiği tek oyun düzenini tüm takımlara karşı oynuyormuş iyi bir koç olsa Avrupa’dan teklif getirmiş falan filan. Oysa oyun ve psikolojik olarak çok da yüksek olmadığı bir zamanda tartışmasız Avrupa’nın en büyük on takımından birine karşı sezon başından beri takımın en istikrarlı oynayan oyuncusu Sallai ile bu senenin popüler transferi Sane’yi ilk onbir başlatmayarak kendi rotasyonunu yapmıştı bile. Kim ne derse desin bu maçı Okan Buruk sayesinde kazanmıştır Galatasaray.
Bugün oynanacak maça gelince elbette bir tür zihinsel yorgunluk beklense de kendi tabiri ile koşmayan Dünya yıldızı atsever teknik direktörleri ile iyi bir karşılaşma olacak. Maçtan önce atanan tff’nin torpilli hakemi ile var operasyonunu da şimdiden söyleyeyim. Bunların hepsi tarih kayıtlarına yazılıyor elbet ve gün gelip her şey normalleştiğinde geçmişe bakıp neler olmuş neler diyeceğiz.

Okan hoca bu maça nasıl bir onbir ile çıkarsa çıksın kimsenin şöyle olsaydı böyle olsaydı demeye hakkı yoktur. Aslında hiç bir zaman ve hiçbir maç için de normal olarak olmamalıdır ama burası Türkiye isteyen istediğini konuşuyor. Sane de dahil son yılların en pahalı forvet oyuncularına sahip olmamıza rağmen üçünden de istediğimiz verimi henüz alabilmiş değiliz. Birisi uzun bir sakatlıktan çıktı ve form tutması uzun sürecek, diğeri yeni sakatlandı ve henüz tam geçmedi öbürü ise henüz ülkemiz futbol iklimine uyum sağlayamadı. Saha zemin ve iklim şartları yanında takım ile pas alışverişi de buna en büyük etken çünkü bizim Yunus ve Barış ne zaman sürecek, ne zaman pas verecek ve ne zaman şut çekeceklerini hâlâ bilmiyorlar. Bu maç onun maçı olabilir bazen bir oyuncu maçın anahtarıdır. Bu akşam izleyip göreceğiz hem teknik direktörleri hem de gözde oyuncularımızı.
Maç Sonu:
GALATASARAY 1-1 BJK
Ne şiş yandı ne kebap. Maçın bir kaç tane kırılma anı oldu ama en kötüsü Singo’nun sakatlanması idi bence. Okan Hoca’nın ilk onbir tercihine lafımız olmaz ama maçın sonucuna elbette ki olacak. Tek silahı belli olan rakip takıma o silah ile vurulmanın izahı olamaz. Özellikle Barış ilk yarıda çok top ezdi ve gol de onun oyuncuyu takip etmemesinden kaynaklandı. İleride yakaladığı her pozisyonu sağ ayak içi vuruşu ile bitirmeye çalışıyor ama kimse salak değil, herkes onun bunu yapacağını biliyor. Bir hata ve takım on kişi kalınca oyuncu değişikliği yapmadan devam etmek de ayrıca defansif olarak eksik kadro kurulumuna işaret eder. Arda oyuna girip üçlü savunma ve beşli bir ön savunma düşünülebilir miydi bilmiyorum ancak öyle ya da böyle maçı 1-1 e getirip bu şekilde tamamlayabilmek özellikle de zor bir Avrupa maçından sonra makul görülebilecek bir durum. Rakibi konuşmaya bile gerek yok onların on kişiye karşı tek pozisyonu Rafa’nın altı pastan auta vurması idi. Yine bir eksik oynadık ve sonuç gösteriyor ki aynı ayarda değiliz. Bizim takım bunun telafisini elbet bir yerde yapar. Canımız sağ olsun. Şimdi milli arada tam da tedavi ve rehabilitasyon zamanı. Bu maç geçmişte kaldı önümüz açık yürüyedur şanlı GALATASARAY.














