KLİMA
Genellikle tropikal bölgelere yakın ülkelerde çok sık kullanılan, bizim ülkemizde ise Akdeniz ve Ege sahillerindeki turistik bölgelerdeki evlerde kullanılan klima belli ki bundan sonra ülkenin her bölgesinde kullanılacak. Adına ne dersek diyelim bu bir değişimdir. İster küresel ısınma, ister iklim değişikliği isterse stratejik savaş olsun.
Son yıllarda her yeni sene geçen seneyi aratmıyor mu? Sürekli su kıtlığı, sürekli orman yangınları, sürekli seller, doğal afetler. Az buçuk gündemi takip eden pek çok insan bunun böyle gideceğini her sene daha kötü olacağını düşünüyor da koskoca devletin ilgili organlarında hiç mi insan evladı kalmadı da bunun düşünmüyor. Başkanlık sistemi devletin içini bu kadar boşaltmış mıdır gerçekten? Bu seçilen Başkan ülke ilgili kararları keyfine göre alacak ama bundan sorumlu olmayacak. Dünya’da eşi benzeri olmayan Türk tipi Başkanlık sistemi eğer gerçekten böyle ise hemen herkes bu işi yapabilir ki! Bu sistem o kadar kötü kurgulanmış ki muhtemelen tek seferlik olsun demişler. Bir sonraki Başkana nasılsa bir ülke kalmaz diye düşünmüş olmalılar.
Ne Yaşanıyor?
Klima konusuna geri dönersek. Yıllar önce ilk kez gittiğim Hong Kong’da sıcaklık o kadar yüksekti ki her kapalı mekanda mutlaka klima çalışıyor, bir içeri bir dışarı çıkınca iklim şoku yaşıyorduk. Üstelik girdiğiniz tüm mekanlardaki klima ayarı en soğuk ayarında yapılmış gibi buz kesici soğuk ile sıcak sokak arasında hasta bile olduk. Yerel halk nasılsa alışmış olacaktı ki kimse bu durumda aldırış etmiyordu. Temmuz başından itibaren orman yangınları ile eş zamanlı olarak başlayan sıcaklar ay sonunda rekor seviyelere ulaştı ve daha Ağustos ayı var!

En ufak bir yaprağın bile kıpırdamadığı anlarda eldeki mevcut vantilatörler de hiç bir işe yaramadığı için pek çok ev sahibi seneye klima taktırmak gerektiğini düşünmeden edemedi. Tatil zamanlarında bile deniz kum güneş üçlüsünün pek tadı kalmadı. Sadece yaşlılar için değil her insan için güneş artık zararlı hale geldi. Bu durumda yakın zamanda klimasız kapalı alan ve ev hemen hemen kalmayacak ve bizler de tıpkı Uzakdoğulu insanlar gibi klimalı hayata alışmak zorunda kalacağız.

Her birey olası sıcaklar için bir takım planlar yaparken sürekli tekrar eden yangınlara, sellere ve susuzluğa karşı hiç bir plan yapmayan devletin makam arabalarının klimaları soğuk kalsın diye çalışır durumda bekletiliyorsa bu işte bir terslik olmalı? Unutmayalım ki son ağaç yansa bile Dünya dönmeye devam edecek o kendi yolunu bulacak ama ya biz!














