GALATASARAY 4-0 ANTALYA
Uzun haftalar sonra ilk kez Galatasaray taraftarı stressiz rahat bir maç seyretme imkanı buldu. Gerçi ilk 25 dakika Antalya kendilerinden bu maça özel beklenen direnci göstermişti ama Morata’nın bir anlık ters topunda Osimhen golü atınca hedef kalmamıştı. İlk yarıda maç 3-0 a geldikten sonra sarı kart sınırında olan bir iki oyuncu ve özveri ile oynadığı söylenen Yunus’un ikinci yarıya başlamaması sanki daha uygun olabilirdi. Bu maç ile oyuncuların biraz daha eski günleri hatırlatır oyun sekanslarını görsek de gole kadar hala tedirgin eden bir futbol ve üretemeyen bir oyun olduğunu görmek lazım. maçın kilidi atılacak ilk goldü ve öyle de oldu. Morata’nın bir şekilde Osimhen ile anlaşması, Barış’ın kanattan eski günleri hatırlatır bindirmeleri ve Osimhen’nin net santfor konumundaki vuruşları onların moral motivasyonu için önemliydi. Şu an için tabelaya 10+1 puan farkı yazdırmak Avrupa’dan da elenen rakip takım için biraz stres yaratacaktır. Şimdi rahat olan biziz onlar düşünsün.
Tüm futbol kamuoyu gördü ki futbol federasyonu tamamen bir takımın güdümüne girmiş, onlar ne isterlerse tıpış tıpış yapıyorlar sonrada bir sonraki yüzlerini takınıyorlar. Bizi zaten iplemiyorlar da garibim kendini büyük sanan diğer bazı takımlar biz de yabancı hakem isteriz deyince uzun zamandır yaşanan gerçeklerle yüzleşmek durumda kaldılar. Özellikle ipleri elinde olan takımın derdinin hakemler olmadığı, algı ile kendi yaptıkları oyun ve kumpaslar ile avantaj yakalamak peşinde olduklarını cümle alem gördü. Galatasaray takımını yönetenler bu konuda gereken sertliği bile isteye göstermeseler de ligde avantajlı durumunu şimdilik koruduğu sürece koltukta kalacaklar ama sene sonunda olabilecekleri de hesap etmeliler.
Sadece bir takımın lehine hakem getirmek, yarım kalan maçın var kaydını açıklamak, diğer var kayıtlarını açıklamamak, istediğine ceza vermek istemediğine vermemek, ırkçıya ırkçı diyememek, hakemini koruyamamak ve alenen taraf olmak gibi misyonu olan bu federasyon da elbet tarihe not düşülecek. Ama adaletin bu kadar ayaklar altına alınması ve buna karşı bir sistem düzeltmesi olmadığı sürece gelecek yıllarda daha adil bir ortamı beklemek de hayal olacak. Çünkü tüm yaşananları gayet normalmiş gibi karşılayan dilleri mühürlü şeytanlar var. Bu insanlar zamanı geldiğinde ya çok iyi kıvıracaklar ya da yok olup gidecekler.
