ŞEBEKE
Aslında şebeke çok iyi bişey. Genel olarak birbirine bağlı bir sistem anlamına gelir. Birçok farklı şebeke türü bulunmaktadır.
En sık karşılaştığımız türleri :
- Elektrik şebekeleri: Elektrik enerjisini üretim merkezlerinden tüketicilere ulaştıran sistemlerdir. Gerilim seviyelerine, dağıtım şekillerine göre farklı türlere ayrılırlar.
- Bilgisayar ağları: Bilgisayarların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan sistemlerdir. Ev ağları, şirket ağları, internet gibi farklı türleri vardır.
- Ulaşım ağları: Karayolu, demiryolu, hava yolu, deniz yolu gibi farklı ulaşım araçlarının kullandığı yolların oluşturduğu ağlardır.
- Sosyal ağlar: İnsanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan online platformlardır. Facebook, Twitter, Instagram gibi birçok farklı sosyal ağ bulunmaktadır.
- Telekomünikasyon ağları: Telefon, internet gibi iletişim hizmetlerinin sağlandığı altyapılardır.
- Su şebekesi: Suyun üretiminden tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen süreci yöneten sistem.
- Kanalizasyon şebekesi: Atık suların toplanması ve arıtılması için kullanılan sistem.
- Doğal gaz şebekesi: Doğal gazın üretiminden tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen süreci yöneten sistem.
- Sinir sistemi: Vücudumuzdaki sinir hücrelerinin oluşturduğu iletişim ağı.
- Şebeke türleri, hangi alanda kullanıldığına, büyüklüğüne ve amacına göre farklılık gösterir. Bir şebeke, genellikle düğümler (bilgisayarlar, insanlar, cihazlar vb.) ve bu düğümleri birbirine bağlayan bağlantılar (kablol, radyo dalgaları vb.) içerir.
Suç Şebekesi
Yaşarken pek fark edilmiyor ama en tehlikelisi insanların oluşturduğu suç şebekeleri. Ama daha korkutucu olan bu türde insanların sizin de etrafınızda olabilmesi ve sizin bundan haberinizin olamaması. Amaçları para çarpmak, kısa yoldan zengin olmak banka firma gibi subjektif şeylere zarar vermek olsa hadi neyse. Son çıkan şebeke kan donduran cinsten. Güya hipokrat yemini etmiş, insanların canlarını emanet ettiği şimdilik bir iki doktor ve hemşireden oluşan suç şebekesi SGK sistemini dolandırmak için yenidoğan ünitesini kaba bir tabir ile mezbaha gibi kullanırken hiç yüzleri kızarmamış, insanlıklarından utanmamışlar, sanki insan gibi aramızdalar.
Bu gösteriyor ki çürümenin yaşanmadığı sektör kalmamış. Devletin gücü adaletin korkusu dinin vicdanı o kadar yerlerde ki. Daha kötüsü olmaz dedikçe bir bir patlak veriyor. Hani bilgisayarı ilk aldığınızda her şey iyi çalışır da zamanla dolar, farkına varmadan virüsler girer ve neredeyse çalışmaz olur ya, işte ülkemizin geldiği durum da buna benziyor. Neyse ki fabrika ayarlarına dönmek diye bir seçenek var da bilgisayar kurtarılabiliyor. Peki ya ülkemizi nasıl onaracağız?
