MAGMA

Magma, erimiş kayaların, gazların ve kristallerin bir karışımıdır ve Dünya mantosunun derinliklerinde bulunur. Sıvı haldeki bu maddenin yüzeye çıkmış olanına da lav denir. Magma, gezegenimizin oluşumundan bu yana sürekli olarak değişmeye devam eden dinamik bir süreçtir. Aslında biz farkında değiliz ama bu tabakanın üzerindeki kurumuş kabuğun üzerinde yaşıyoruz.

QR KOD

Magmanın Oluşumu ve Değişimi

Biraz araştırınca şunlar çıkıyor önümüze; Dünya’nın içindeki basınç ve sıcaklık, mantodaki kayaların erimesini sağlar. Bu erime, konveksiyon akımları adı verilen döngüsel hareketler oluşturur. Bu akımlar, ısınan magmanın yükselmesine ve soğuyan magmanın alçalmasına neden olur. Bu döngü, Dünya’nın tektonik plakalarını hareket ettiren temel mekanizmadır. Üst kabuğun bu hareketleri fayları meydana getiriyor ve sonucunu büyük depremler yaşayarak görüyoruz.
Magma, yükselirken ve farklı kaya katmanlarıyla etkileşime girerken kimyasal bileşimini değiştirir. Bu değişim, içindeki minerallerin kristalleşmesi, çevresindeki kayaları eritmesi veya farklı magma kütleleriyle karışması yoluyla gerçekleşir. Bu süreçler sonucunda, farklı volkanik patlamalar sırasında farklı türde lavlar oluşur. Örneğin, bazaltik lavlar daha akışkanken, andezitik veya riyolitik lavlar daha viskozdur ve bu da daha patlayıcı volkanik aktivitelere yol açabilir.

Dünya Manyetik Alanının Değişimi

Dünya’nın manyetik alanı, gezegenimizin iç çekirdeğini saran sıvı dış çekirdekteki erimiş demir ve nikelin hareketinden kaynaklanır. Bu hareket, bir dinamo etkisi yaratır ve gezegenin manyetik alanını oluşturur.
Dünya’nın manyetik alanı sürekli olarak değişiyormuş. Bu değişim, manyetik kutupların yer değiştirmesini, yani manyetik kuzey kutbunun coğrafi kuzey kutbuna göre hareket etmesini içerir. Bu hareket, son 150 yıldır hızlanmıştır. Manyetik alanın gücü de zamanla dalgalanır ve bu dalgalanmaların ne kadar süreceği, şiddeti ve tam olarak neye yol açacağı bilim insanları tarafından yakından izlenmektedir.
Manyetik kutuplardaki bu değişikliklerin en önemli nedeni, dış çekirdekteki sıvı demirin hareketindeki değişimlerdir. Bu akışlar, karmaşık ve kaotik olabilir, bu da manyetik alanın sürekli olarak dalgalanmasına ve kutup kaymalarına neden olur. Bilim insanları, Dünya’nın manyetik alanının gelecekte tamamen tersine dönebileceğini, yani manyetik kuzeyin güney olabileceğini öngörüyorlar. Bu olaylar manyetik kutup tersine dönmeleri olarak adlandırılır. Bunları bilimsel olarak değerlendiren bilim insanlarını bizim ülkemizde pek göremeyiz ama Dünyada bu konuda ciddi bir inceleme yapılıyordur diye düşünüyorum.
Manyetik alanın bu değişimi, Dünya’daki yaşam için önemli sonuçlar doğurabilir. Manyetik alan, Güneş’ten gelen zararlı kozmik ışınlara ve yüklü parçacıklara karşı gezegeni koruyan bir kalkan görevi görür. Manyetik alan zayıfladığında veya kutuplar yer değiştirdiğinde, bu koruyucu kalkanın etkinliği azalabilir ve bu da uydu iletişimi, elektrik şebekeleri ve belki de bazı canlı türleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ancak, Dünya tarihinde bu tersine dönmelerin birçok kez yaşandığı ve yaşamın bu değişimlere uyum sağladığı bilinmekte ise de hani şu sürekli dillerdeki küresel sıcaklığın iklim değişikliğine sebep olduğu bunun da biz insanların yüzünden olduğunu iddia edenlere şu soruyu sormak şart oldu; Ya bu ısı artışı magma sebebiyle içeriden kaynaklanıyorsa? 

http://www.google.com

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir