TAKINTI

Bugün zihnimizin o karmaşık ve bazen de komik dünyasına dalıyoruz: Takıntılar! Hepimizin hayatında, bazen farkında bile olmadan, tekrarlayan düşünceler, davranışlar veya dürtüler bulunur. Peki, bu takıntılar tam olarak nedir, neden varlar ve onlarla nasıl başa çıkabiliriz? Ama asıl mesele bu takıntıya sahip olan birisinin kendini bununla mutlu olduğunu zannetmesi. Yani takıntı olduğunun farkında ama bundan kurtulmak gibi bir derdi yok.

Takıntı Nedir?

Takıntı, zihnimizin bir köşesinde sürekli dönüp duran, rahatsız edici düşünceler, imgeler veya dürtülerdir. Bu düşünceler genellikle mantıksızdır ve kişi onları bastırmaya çalışır, ancak çoğu zaman başarılı olamaz. Takıntılar, genellikle anksiyete (kaygı) ile yakından ilişkilidir. Aslında hepsi rahatsız edici olmak zorunda da değil ama bir çoğu beyin yorucu, ekstra zaman, emek ve hayat israfı.

Neden Takıntılarımız Var?

Takıntıların neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte araştırmalar ile birkaç faktörün etkili olduğu düşünülüyor:

  • Biyolojik Faktörler: Beyindeki kimyasal dengesizlikler, özellikle serotonin seviyesindeki değişiklikler takıntıları tetikleyebilir.
  • Psikolojik Faktörler: Stres, travma veya öğrenilmiş davranış kalıpları takıntıların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
  • Genetik Faktörler: Ailede takıntı bozukluğu öyküsü olan kişilerde, takıntı geliştirme riski daha yüksek olabilir.

Takıntılar Bir Handikap mıdır?

Evet, takıntılar hayat kalitemizi olumsuz etkileyebilir. Özellikle takıntıların yol açtığı zorlantılar günlük yaşamı zorlaştırabilir. Örneğin, kapıyı defalarca kontrol etmek, elleri sürekli yıkamak veya belirli ritüelleri yerine getirmek gibi davranışlar zaman kaybına, sosyal izolasyona ve genel bir mutsuzluğa yol açabilir. Ancak, takıntıların her zaman bir hastalık olmadığını da unutmamak gerekir. Hafif düzeydeki takıntılar, örneğin belirli bir düzeni takip etmek veya bazı şeyleri kontrol altında tutma ihtiyacı hissetmek, hayatımızı kolaylaştırabilir. Düzenli olmak da aslında subjektif bir konu. Neye göre kime göre? Aşırı düzen olması gerekenden fazlası ve hayatın heba edilmesine kadar gider.

DANTEL

Takıntılarla Başa Çıkma Yolları

Takıntılarla başa çıkmak için birkaç farklı yöntem bulunmaktadır:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapi yöntemi, takıntılı düşünceleri ve davranışları değiştirmeyi hedefler.
  • İlaç Tedavisi: Özellikle anksiyete ve depresyonla ilişkili takıntılarda, antidepresan ilaçlar kullanılabilir.
  • Maruz Bırakma ve Tepki Önleme (MBTO): Bu terapi yöntemi, kişiyi takıntılı düşüncelere ve durumlara maruz bırakarak, kompulsif davranışları engellemeyi amaçlar.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek ve stres yönetimi tekniklerini öğrenmek takıntıların etkisini azaltabilir.

Takıntılara Örnekler

Hepimizin hayatında, bazen güldüğümüz, bazen de “acaba bende de mi var?” dediğimiz komik takıntılar olabilir:

  • “Kapıyı 3 kere kontrol etme” takıntısı: Evden çıkarken kapıyı kilitlediğimizden emin olmak için defalarca kontrol etmek.
  • “Eşyaları belirli bir sıraya dizme” takıntısı: Masadaki kalemleri, kitapları veya diğer eşyaları belirli bir düzen içinde dizmek. Bu biraz da simetri takıntısı gibi bir şey.
  • “Bir davranışı taklit etme ve küfürlü tepki verme” takıntısı: Hani bazı insanda olur elini uzatırsın da bir küfür çakıp refleks yapar. 
  • “Mükemmeliyetçilik” takıntısı: Her şeyi mükemmel yapmaya çalışmak ve hatalara karşı aşırı duyarlı olmak. 

AR DAMARI

Takıntılar, hayatımızın bir parçası olabilir. Önemli olan, bu takıntıların hayatımızı olumsuz etkilemesini engellemek ve onlarla başa çıkma yollarını öğrenmektir. Özellikle bunun farkında isen ve devam ediyorsan sorun sende. Hiç bir insan ve hiç bir şey mükemmel olamaz. Bu konuda en güzel adım “s.ktir et” diyebilmekle başlar. 

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir