EYÜPSPOR 1-5 GALATASARAY
Bu akşam Eyüpspor Galatasaray maçının maç başlamadan önceki hissiyatı takımın yükselen oyunu ile kazanacağı yönünde idi. İlk yarıda maçı koparacak pozisyonlar bulup bunları atamamak esas tedirgin eden durumdu. Hele ki ikinci dakikada Osimhen’in direğe nişanlandığı top akıl almazdı. Sonraki yakalanan pozisyonlarda da kaleci mi kurtardı bizimkiler mi kaçırdı derken tek gol ilk yarının hiç olmazsa idare eder sonucu idi. Maçın böyle devam etmesi halinde serseri bir top her şeyi altüst edebilirdi ve bu yüzden 2. ve 3. golü bulmadan rahat nefes alamadık. Yalnız dikkat çekici bir Okan Buruk hamlesi vardı ki tam da olması gereken hamle idi. Sarı kartı bulunan ve sahada acemice hareketler yapan Franko’yu ikinci devrenin hemen başında Kaan ile değişmesi hemen herkesin istediği hamle idi. İlk yarıda takımda aksayan unsurlar da vardı. Yunus sanki halı sahada oynuyor, anlık güzel adam geçmelerinin devamı getiremiyor, savunmaya destek olamıyor sürekli sol ayağı ile aynı çalımı atıyor ve arada denk gelip asistlik paslar veriyor. Geri kalan zamanda dinleniyor. Sakatlığı buna sebep oluyor ise onun yedeğini yapamamak takımın hatası. O zaman kısa süreler almalı, tüm enerjisini ilk yarıda bitirmeli ve değişmeli. Muslera neden sağlam pas atmayı tercih etmiyor bilmiyorum. İlla ki bir on numara gibi çok kavisli paslar atmaya çalışıyor, haliyle top oyuncuya gidene kadar savunma baskıya yetişiyor. Bundan vazgeçip hata fırsatını vermemeli. Sanchez ve Abdülkerim aşırı özgüven ile oynayınca daha çok hata yapıyorlar, özellikle yerlerini kaybetmeleri yanlış pasları bize tehlike olarak geri dönüyor. İkinci yarıda özellikle bir ara bu konuda çok sırıttılar. Sezonun sonu geldikçe stres mi yapıyorlar bilmiyorum ama madem ki oyunumuzu yükseltiyoruz defans da buna ayak uydurmalı.

Bu hafta Galatasaray Spor Kulübü mali genel kurulu vardı. Yine konuşma yapan üyelerin bir çok konuda fikri hür vicdanı hür bir tavır sergileyerek eleştirel konuşmalar yaptılar. Olabilecek en medeni şekilde yapıldı ve bitti. Bu kulübün üyelerinin eğitimi ve görgüsü böyle olduğu sürece hiç kimse takımın sahibi gibi hareket edemeyecektir. Yönetimin yapacağı her hamle üyelerin çoğunluğu ile kabul görmeden bir anlam ifade etmeyecektir. Elbette mali açıdan zorluklar var ama adını zamanda yatırımlar var ve bu sürecin en iyi şekilde idare edilmesi gerekiyor. Bankalar birliğine olan borcun bitmesi tek başına bir şey ifade etmiyor çünkü yapılan son dakika zorunlu transferler takımı yeniden borçlandırıyor. Umarız sponsorluk, Gsstore, stad, Riva ve Florya gelirleri futbol şampiyonlukları arasında kontrolsüzce heba edilmez.
Her hafta alınan üç puan ile 25. Şampiyonluğa daha da yaklaşıyor tüm konsantrasyonumuzu buna veriyoruz ve inanıyoruz.














