RİZE 1-2 GALATASARAY
Algı ve trol çalışmaları o kadar bariz ve sistemli ki! Bu sefer de sırf tartışma çıksın diye doping meselesini gündeme getirdiler. Halbuki zamanında doping cezası almış bir oyuncuyu kadrosunda bulunduran bu insanların bu konuda söz hakları bile yok. Üstelik doping testlerinin bağımsız bir organizasyon olduğunu, oyuncuların bile rastgele seçildiğini, bunun yıllardır sürdüğünü dahi bilmeden veyahut bilse bile sırf tartışma çıkarmak, bilerek gündem oluşturmak için yapıldığını aklı olanlar görüyorlar. Bütün bunlar takımı daha dışında çekmek kaosa devam etmek planı ama biz yine de Galatasaray olarak oynadığımız oyuna bakalım.

Yeni transferler ve sakatlıklar ile takımın kimyası değişiyor. Oyun zaten düşüşte ve Okan Buruk da bunu elbette görüyor. Ama gerek oyuncuların gerekse kendisinin form düşüklüğü çözüm üretememesine sebep oluyor. Özellikle her takımdan üçlü savunma ve hücum pres beklentisinin ne kadar yanlış olduğunu AZ maçında görmüş olması lazımdı. Ama gördük ki yine üçlü oyunu oynamaya karar edip ilk yarıyı boşa geçirdi ve koca bir 0 isabetli şut ile sezonun en etkisiz takımını izletti bize. Neyse ki Eren Elmalı’nın varlığı bile dörtlü oynamak için asgarî sebep oldu da bir nebze doğruyu gördük. Üzerine Lemina değişikliği çık oturdu ve oyunu tutmaya takımı ileri atmaya başladık. Hakemin ilk sarı kartından faul tercihlerine kadar hepsi ev Rize lehine idi. Galatasaray oyuncusunun en ufak temaslarına faul verirken Rize oyuncuları her türlü sertliği yaptılar ve devam ettirdi. Biz bu kadar kötü hakem yönetimine tabi ki aşinayız. Özellikle duran toplarda Osimhen’in yaka paça tutulduğunu sürekli görmezden geldi, sonlara doğru kalecinin bir yumruğu da kafasına geldi ama kimin umrunda. Yancı kuruluş uzaktan gösterip yakınını göstermedi ama biz bu pozisyonu muhtemel Trio programına veya başka bir çekimde göreceğiz bakalım neler olmuş.
Bu maç dibe vurduğumuz AZ maçından sonra nefes alma maç idi. Oyun yine tatmin etmedi ama en azından kayıpsız dönmek çok önemli bir adım oldu. Ben bu oyunun Avrupa maçında yetmeyeceğini düşünüyorum ama Morata’nın sakatlığı ile belki de zorunlu olarak dörtlü savunmaya dönersek en azından daha derli toplu bir oyun oynarız. Seyircinin desteği ile erken atılacak ilk gol rakibi bozabilir, yeter ki biz yemeyelim. Lig maçını sonra düşünürüz.













