GIDA TERÖRÜ

Katılır mısınız bilmem ama insanlığın günümüzdeki en önemli sorunlarından birisi de gıda terörü. Biz insanların organizmaları bulunduğumuz ortama uyum sağlayacak şekilde mikroplara bağışıklık kazanan bir yapıda. Hava şartları da viral hastalıklara sebebiyet verse de bence bizim asıl sorunumuz vucüdumuza yeme içme yoluyla aldıklarımız.

Yani gıdalarımız ile bedenimize doğal olmayan o kadar çok yapay elementler yüklüyoruz ki bir yere kadar idare eden sistem sonunda hata vermeye mahkum oluyor. Özellikle koruyucu veya raf ömrünü artıcı yada benzer sebepler yüzünden E harfi ile başlayan, bir takım kimsayasal isimler, tadlandırıcılar ve en kötüsü de tarım ilaçları pestisitler. Son zamanların modası ihraç ettiğimiz gıda maddelerinin o ülkelerde yapılan testlerde kimyevi içerik bulgularına rastlanılarak iade edilmesi. İade edilen bu ürünlerin akibetlerinden kimsenin haberi yok. Dışarıya satamaz isek içeriye satarız güzel bir indirim yapıp herkese yediririz bişey olmaz ne olacak diyecek o kadar çok insan var ki bu memlekette. Allah sonumuzu islah etsin.

PESTİSİT

Tıpkı yenidoğan çetesi gibi insan hayatını bile para ile değişebilecek kadar kansız olan doktor ve sağlık sistemimiz şurada gözümüzün önünde iken tarım ve ormanlardan sorumlu bakanlığımızda da benzer yolsuzluklar içerisinde olan insanlar olmadığını nereden biliyoruz? nasıl inanabiliriz? nasıl güvenebiliriz ki? Bir süredir bazı marketlerde Antep fıstığında indirim yaşanıyorken bir süre sonra öğreniyoruz ki bir Avrupa ülkesi ihraç edilen fıstıklarda pestisit bulduklarından onlarca ton gıdayı iade etmiş. ne tesadüf değil mi? Bir de Dubai çukulatası diye bir ürün moda oldu ki onun da içinde bolca Antep fıstığı var.  Bu yaşananların birbiri ile bağlantısı olduğuna inanırım ama ispat edemem.

Gıda Kodeksi

Kırmızı ve beyaz et deseniz ve hatta balık eti deseniz hepsinde de benzer sorunlar var. özellikle balık ve tavuk yemlerinde antibiyotik içeriklerin olduğu, tavukların gaz ile şişirildiğine kadar onlarca iddia ve görüntüler mevcut. Özellikle işlenmiş et ürünlerinde farklı hayvanların karıştırıldıkları yetmezmiş gibi özellikle E450 E300 gibi başında “E” harfi olan ama içeriğini asla bilmediğimiz  katkılar hemen olmasa bile uzun vadede hepimizi hasta ediyor. İspatlanmış olup olmaması gibi bahanelerin arkasına sığınmadan en kısa sürede bu maddeler olmadan gıda üretmenin bir yolunu bulmalı bu gıda kodeksi ile desteklenen gıda terörü sona erdirilmelidir. 

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir