KAYSERİ 1-5 GALATASARAY
Kayseri – Galatasaray maçına gelinceye kadar hemen hemen her maçta skandal hakem kararları, akıl almaz var uygulamaları, her seferinde sanki o maç için yazılmış var protokolleri ve sözde hakem eskilerinin benzer pozisyonlara farklı yorumları. İşin cılkı çıktı. İşin en acı tarafı ise futbolu yönetenler ile hakemlerin bunları görmesine rağmen hiç bir şey yapmamaları her şey yolunda imiş gibi üç maymunu oynamaya devam etmeleri. Devletin Spor Bakanı ne yapıyor derseniz malum siyaset her şeyin o kadar önünde ki ülkeyi kaybetsek umurlarında olmayacak insanlardan bahsediyoruz. Futbol oyununu önce mahallede iki taş arasına kale yaparak oynayan topa vurmayı seven bizler için bir takım tutmak elbette bir tercih ama futbolun güzelliği olmadan hiç bir şeyin anlamı yok. Öte yandan futbol hatalar oyunudur derler neden çünkü öyledir. Sahanın şartları, ekipman, dikkatsizlik, laubalilik ve riskli oyun sık sık hata yaptırır. Hücum oyuncusu topu öyle bir yere atar ki sen uzaklaştırmak için hamle yapar kendi kaleme gol atarsın. Bunların hepsine eyvallah ama hakem hataları oyuncuların yaptıkları ile kıyas kabul etmez. Hele ki oyunun sonucunu değiştirecek rakibi eksik bırakacak birlikte ise ölümcül kabul edilir. Bunu gören ve çözüm düşünen FIFA UEFA gibi dünya futbolunun yöneticileri VAR dediğimiz televizyondan bilmem kaç kamera ile yakın çekimlerle gözümüzün önündeki hataları engellemek istediler. İddia ediyorum Türkiye hariç bu uygulama tuttu ama ülkemizde hakem hataları artık göstere göstere yapılmaya devam ediyor. Bizdeki VAR sistemi hataları bize ispatlamak için kullanılıyor neredeyse. Bütün bunların tek sebebi elbette ki sitem değil onu kullananalar. O yüzden futbolda adalet için taraf olmadığına inanacağımız yabancı hakemler dahil edilmelidir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki yerli hakemler ortada kalmayı başaramıyor.
Kayseri 1-5 Galatasaray
Kayseri – Galatasaray maçı uzun zamandır bir veya birkaç bölgede eksik oynayan takım için kadronun toparlanma maçı oldu. En azından yedekler olmasa da esas kadro sahadaydı diyebiliriz. Maçın başlangıcı bizim adımıza iyi olmasına rağmen golden sonra rakibe çok fazla geçiş imkanı verip çok fazla pozisyona soktuk. Torreria’nın kesici hamleleri ve hatta Davinsonun önde baskısı çok fire verdi hep eksik yakalandık ama onların yetenekleri ile şansımız da bize yardımcı oldu. İlk yarıda 2-1 öne geçince bir tık rahatladık ama taraftara sorsanız ikinci yarının nasıl geçeceği belli değil hatta çok şüpheli idi.
İkinci yarıda korner sonucu bu sefer bizim yakaladığımız bir geçiş hücumunda Yunus risk alarak son derece düzgün ve isabetli bir ayaküstü şut ile 3. golü buldu ve bu maçın kırılma anı idi. Rakip biraz daha fazla risk alınca bu sefer benzer açıkları biz yakalamaya devam edip 4 ve 5. golleri de bulduk ama fazlası çıkmadı. Bence savunma oyunumuzda sıkıntı var orta saha çabuk geçiliyor ama bizim forvet tabelaya etki ettikçe bunu şimdiye kadar tolere edebildik. Özellikle Avrupa maçlarında umarım bundan canımız yanmaz. Çok korkulan zor bir deplasmanı daha kayıpsız geçen büyük Galatasaray takımına güveniyoruz inanıyoruz. Gollere de devam oynamaya da devam.
