SİVAS 2-3 GALATASARAY
Sivas – Galatasaray maçının en azından karlı ve buzlu bir zeminde olmayacak olmasından dolayı maç hakkında umutsuz değilim. Kim ne derse desin futbol yemyeşil bir çimde ve görüş açısı her yerde aynı olan bir ortamda en güzel oynanır hatta izlenir. Bazı gündüz maçlarında her tarafı kapalı tribünü olan stadlarda sahanın bir kısmına gölge düşer. Bu durum hem oyuncular hem de izleyenler açısından görüş kaybı anlamına gelir. İşte Sivas kışın ortasında ve soğuk bir iklime sahip olmasına rağmen zeminde en azından kar olmaması bizim için büyük bir nimet. Ama bu zamanda bu teknoloji ile şehrin en büyük futbol sahasınının yeşil alanını alttan ısıtmalı ve su drenajı içeren en uygun şekilde yapılması neden mümkün olamıyor anlamak mümkün değil. Milyonlarca lira transfer, reklam, sponsor ekonomisi dönen bir sistem herşeyin vitrini olan saha zeminini yapamıyor. Bu söylediğim sadece Sivas için değil pek çok Anadolu şehri hatta İstanbul için bile geçerli. Saha zemini yüzünden patates tarlası veya buz pisti ya da göl gibi olan sahalarda büyük bir takım maç yaptığında bütün tv programlarında bu durum eleştirilir, stad sorumluları hakkında şikayet edilir ve nihayetinden sahaların esas sahibi olan devletten ve onun futbolu idare eden birimi olan futbol federasyonu göreve çağrılır.
Federasyon demişken hafta içi yaşanan tv programları ile Galatasaray Spor Kulübü ile Futbol Federasyonu başkanı arasında ipler koptu. Aşağı yukarı Hasan Doğan Federasyon başkanlığından sonra başlayan bir kulüpten çıkma, tarafsız olduğu sanılan ama taraflı olduğunu sonradan anladığımız TFF başkanları dönemi başladı. Bu furya öyle bir kaosu başlattı ki her yeni gelen gideni arattı. Zaten uzun bir süredir siyasetin yönlendirdiği ticari ilişkilerin öncelik olduğu ama futbolun geri plana atıldığı yönetimler görüyorduk ama mafyavari birisinin tek adamlık federasyonunu da görmek bize nasip oldu. Her kulübe eşit mesafede ve tarafsız olması gereken şahıs alenen ve canlı yayında bir spor kulübü başkanını tehdit etme cüretini göstermiştir. 2011 yılı sezonunda başlayan şike sürecinde birbirine taraf olan iki kulübün birinden TFF başkanı çıkınca, futbolu saha dışında kaybetmenin ne demek olduğunu bilen birisinin bir daha saha dışına çıkarabilecek oyunlardan uzakta bir yönetim sergileyeceğini düşünen pek çok insanı ters köşeye yatırdı. Futbol federasyon başkanının bu kadar taraflı olmasının en kötü dönemini yaşıyoruz. Bakalım bu süreç nasıl sona erecek.
Bugün saat 16.00 da oynanacak Sivas – Galatasaray maçına sakat olan önemli oyuncularımızdan yoksun olarak çıkacak olan Okan Buruk nasıl bir onbir oyuncu seçecek merak konusu. Özellikle Nelsson ve Jelert kadroda olacak mı? İstediğimiz oyunu mu oynayacağız yoksa oyunu kontrol etmek için topa mı sahip olacağız? Bütün bunların cevapları için milyonlarca taraftar gibi bende maç saatini bekliyor olacağım. Biz iyi oyun ve iyi skor yaptığımız sürece üzerimize oynanan oyunların hepsi havada kalacaktır. Haydi Galatasaray senin tek rakibin yine sensin.
MAÇTAN SONRA
Bu maç tarihe bir takım nasıl doğranır, hakem nasıl taraf tutar, yayıncı nasıl oyunu etkiler VAR nasıl istediği görür ya da görmek istemezi tüm dünyaya göstermiştir. İleride bir gün nasıl maç yönetilmez diye hakem seminerlerinde gösterilecek belgesel niteliğinde bir kayıt olmuştur. Bu maçın skoru şudur;
sivas-tff-mhk-O.hakem-V.hakemi; 2-3 BÜYÜK GALATASARAY
