BENCE
Galatasaray Spor Kulübü kurulduğundan günümüze yöneticisinden teknik direktörüne oyuncusundan camiasına ve taraftarına kadar genlerinden, geleneklerinden, ilkelerinden ve duruşundan taviz vermeyerek Dünya’nın en bilinen Türkiye’nin en önemli markası olmuştur. Galatasaray’ı GALATASARAY yapan ne maç sonuçları ne de aldığı kupa sayılarıdır. Ali Sami Yen’in hedefi, Metin Oktay’ın ruhu, Fatih Terim’in inadı, taraftarın sevgisi ve Florya’nın suyu eğer bir oyuncuyu motive edemiyor ise kaç paraya gelmişse gelsin onun Galatasaray’da tutunma şansı yoktur. Onun için kulüp binasında ve futbol Akademisinin girişinde ‘’Sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir.’’ yazar. Galatasaray yakın tarihini bilenler takımın aldığı ağır bir mağlubiyetten sonra nasıl bir reaksiyon yaşanacağını iyi bilirler. O yüzden biz geleceğimizden emin ve müsterih olarak takımımızı desteklemeyi sürdüreceğiz. Ama gördüklerimiz ve hissettiklerimizi de söylemekten çekinmeyeceğiz. 2024-2025 sezonunun başlamasına bir hafta kala gördüklerime göre bence;
Yönetim: 2 şampiyonluk sonrası yaşananlar 2. Dursun Özbek döneminin esas mimarının Erden Timur olduğunu hissettiriyor. Kim ne derse desin takım ve camia üzerinde bir güven sebebiydi. Hem transferde hem de mali disiplinde bir tılsımı, her zaman bir planı vardı. Elbette ki bazı trasferlerde aldığı riskler de oluyordu çünkü bütçe ve kısıtlamalar bunu gerektiriyordu ama onun bir enerjisi vardı sanki. Nasıl neden ayrılmak zorunda kaldı ayrı bir yazı konusu ama 3. Dursun Özbek dönemi özellikle mali konularda ve arazi kullanımlarında 1. dönemdeki hataları yaparsa emin olun tarihin en kötü başkanı ve idarecisi olur Dursun Özbek. Ekibinde bulunan diğer isimleri yazmıyorum çünkü onlar sadece orada isim olarak bulunuyorlar, yönetim aklı da katkısı da verecek durumda değiller. Bence yönetimin en büyük sorunu iletişim. Ne söylediklerini yapabiliyorlar ne de ne söyleyeceklerini biliyorlar. Plansız programsız karşısındakine mahkum ve kendinden emin olmayan bir transfer süreci yaşatıyorlar. Sayın Dursun Özbek kendi düşen ağlamaz ama tarfatar ve camiayı karşınıza alırsanız olacaklar bellidir. Gidersiniz.
Teknik Direktör: Bizim efsane hocamız olan Fatih Terim de dün akşamki sonuca benzer bir mağlubiyet yaşadı ama siz onun ağzından herhangi bir futbolcusunun ismini vererek medyaya yem yaptığını gördünüz mü? Okan Buruk şimdiye kadar da hatalar yaptı bazı maçları yine de kazandı sonra kaybetti ama söylemleri böyle olmamalıydı. Transfer konusunda bariz bir ihtiyaç varken sen değil miydin Barış’tan, Kaan’dan, Berkan’dan her yerde faydalanan. Sırf şampiyon olduk diye takımın defolarını bilmem kaç aydır yaşayarak bilen sen olmana rağmen yaşanan gecikme ve beceriksiz transfer süreçlerinde sesini çıkartmadın. Yönetimle ters düşersem işimden olurum diye çekinmeyecektin hocam taraftar senin arkanda olduğu zaman o iş o kadar kolay olmazdı. Şimdi daha mı iyi oldu? Sen de yönetim de topun ağzındasınız, önümüzdeki 2-3 hafta yaptınız yaptınız olmadı neler olacağını hepimiz biliyoruz. Neye mal olursa olsun Burak Elmas örneği gibi yanlış kararlar alanlar doğru zamanda da giderler. Bence bir aynaya bakıp öz eleştiri yapmalısın ve oyuncularınla yüzleşip onları çocuk gibi eğip bükmeye kalkmadan çalışmak istemediğini doğrudan söyleyerek işe başlamalısın. Bir mağlubiyet değil mesele, mesele oyun karakteri ve mücadele gücümüzün %10’unu bile sahaya koyamayışımız.
Futbolcular: Sabri Sarıoğlu diye bir sağ bek oynadı bizde yıllar boyu. Bir sezon boyu yaptığı istasitikler ortalama bir elin parmaklarını bile geçmezdi. Biz taraftarlar her sene yerine adam alınmasını isterdik ama her sene. Ne olursa olsun o takımda kalmaya devam etti yedek oldu bekledi, çok dalga geçildi ama sabretti, ne zaman görev verilse çıktı terinin son damlasına kadar elinden geleni yaptı. Siz bu takıma bir maliyet karşılığı yeteneğiniz var diye katılıyorsunuz ama bu takımın tarihine adınızın yazılmasını istiyorsanız yapacaklarınız bellidir. İcardi hemen yanınızda bi sorun bakalım o neden Galatasaray’ı seçmiş. Kat be kat fazla para tekliflerini elinin tersiyle itmiş tıpkı Metin Oktay gibi bir seçim yapmış. Biz taraftarlar hangi oyuncunun ne yapabileceğini nasıl futbolcu olduğunu az buçuk tahmin ederiz. Ama tahmin edemediğimiz şey takım içinde yaşananlar ve sizin karakteriniz. Mağlup olabilirsiniz, kötü oynayabilirsiniz hatta dün akşamki Nelsson gibi kalemize gol de attırabilirsiniz bunlar furbolda var. Ama futbolda koşmamak, mücadele etmemek, ilk onbirde oynamayı zorlamamak, sadece para alıp antreman yapmak, oyuncu ismine göre oyun seçmek, yardımlaşmamak, oyun içinde boş koşu yapmak, hakemi de izleyenleri de aldatmaya çalışmak YOK. Biz taraftarların size sadece sevgi ve hayranlıktan başka verebileceğimiz bir şey yok. Ama siz sporculuğun gereklerini yapmaz iseniz bizden sevgi de hayranlık da göremezsiniz. O yüzden bir karar verin, siz ne için buradasınız?
