DUPNİSA MAĞARASI

Kırklareli’nin 2003 yılından beri hizmete açılan en özel turizm noktası Dupnisa Mağarası; Karadeniz ikliminin etkisi altında kalan, Türkiye-Bulgaristan sınırını oluşturan, Rezve Deresi’nin Istranca Dağları’nı derin vadilerle yardığı, güzel görünüme sahip bir bölgede yer alır. Burada yeşilin her tonunu görebileceğiniz yoğun bitki örtüsü var. Bölgeye ilk ulaştığınızda bunu pek kavrayamıyorsunuz ama derenin mağaraya kadar uzanan ve ağaçlarla kaplı bölümüne girdiğiniz zaman birden sanki Dünya değiştiriyorusunuz. ikinci jeolojik zamanda mermerler içerisinde birbirine bağlı iki kat ve üç mağaradan oluşmuştur. Toplam uzunluğu 2720 metre olan sistemin üst katını, Kuru ve Kız Mağaraları oluşturur. Gelişimini tamamlamış bu mağaralardan, 50-60 metre aşağıda Sulu Mağarası yer alır. İçinden devamlı akışı olan bir yer altı nehri akan ve deniz düzeyinden 345 metre yukarıda giriş ağzı bulunan bu mağaranın toplam uzunluğu 1977 metredir. Son noktası ise, girişten 61 metre yukarıda yer alır.

 

En Kolayı

Trakya’nın en uzun ikinci mağarası olan Dupnisa Mağaraları’nın üst katını oluşturan ve içinde dev sarkıt, dikit ve sütunlarla kaplı olan Kuru Mağara’nın 250, Sulu Mağara’nın da 200 metrelik bölümü turizme açılmıştır. 450 metrelik bu kısımda yürüyüş iskelesi ve aydınlatma mevcuttur. İçinde yer altı nehri ve derin göllerin bulunduğu bu bölümler macera ve doğa sporu tutkunları için güzel fırsatlar sunmaktadır. Normal şartlarda mağara gezmek zor meşekkatli ve cesaret gerektiren bir aksiyon gibi algılansa da iddia ediyorum ki gezip görünebilecek en kolay mağara burasıdır. Mağara girişinde yazan bilgilere göre yaklaşık dört milyon yıldan beri oluşum ve gelişimini sürdüren büyük bir yer altı sistemidir. İçinde sürekli akan bir yer altı nehri ve bu nehrin oluşturduğu, derinliği yer yer 2 metreyi aşan göller bulunur. Mağarada, zengin damla taş oluşumları yer alır. Süt beyazdan kırmızı ve kahverenginin her tonundaki renklere sahip; dev boyutlara ulaşan sarkıt, dikit, sütunlar; perde, bayrak damla taşları ve damla taş havuzları ile hayranlık uyandıran bir görünüme sahiptir.

SÜMERLER

VİKİPEDİA

Kış aylarında kapalı tutulan mağaraya muhtemelen yazın giderseniz şunu aklınızda mutlaka tutun ki mağaraya girmeden önce mutlaka yanınıza kalın bir şeyler almalısınız. Sulu olmasından mı kot farkı yüzünden mi bilinmez ama ilk girişte öyle bir doğal klima soğuğu sizi karşılar ki biraz ısrarcı olmayanlar ve yazlık kıyafetle girenler hem vazgeçip geri bile dönebilirler. Yürüme yolları bazı yerlerde tam olarak boyunuza göre ayarlanmış ve bol ışıklı olduğundan kaybolmak gibi bir derdiniz olmaz ama küçük koloniler halinde yaşamaya devam eden yarasalara dikkat etmekte fayda var. Bir de gittiğiniz bölgenin doğal ortam olması sebebiyle farklı hayvanlarla karşılaşmak ta çok olası. Bir önceki sefer yolda önümüze bir tilki çıkmış iken bu sefer mağara çıkışında kendi halinde bir yılan ile denk geldik. 

Doğal hayata çok uzak kalan bizim gibi şehir insanlarının ara sıra da olsa yaşadığımız gezegende yanlız olmadığımızı hatırlamakta fayda var. Yolunuz düşerse bu taraflara 60 km mesafede olan ancak biraz yavaş gidildiğinden 2 saat süren bu eşsiz doğa güzelliğini görmek eminim ki hayatınızda size güzel ve unutmayacak bir anı bırakacak.

GOOGLE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir