MAZBATA
Mazbata hukuk sistemimizde seçim sonucunda seçilen bir kişiye, yetkili makam ki genellikle seçim kurulu tarafından verilen resmi belgedir. Bu belge, seçilen kişinin seçimdeki başarısını ve göreve başlama yetkisini gösterir. Yani seçildiği göreve resmi olarak başlama belgesidir.
Tutanak
Mazbata eski dilde tutanak anlamına geliyor. Yani seçim sonuçlarına göre en çok oyu aldığı seçim kurulunun görevleri tarafından tutanak ile kendisine verilmesidir. Aslında sürecin bir sonucu normal bir işlem olan mazbata alınması son yıllarda devir teslim töreni gibi olmaya başladı. Devir teslim işlemi özellikle büyük ilçe ve şehirlerde demokratik olgunluğa erişmiş eski başkanın yeni başkanı tebrik etmesi makamını teslim etmesi şeklinde yaşanır. Normalde olması gereken bu ise de son zamanlarda eski başkanın gelmemesi, vekilinin gelmesi ya da gelse bile olay çıkarması gibi hadiseler yaşamaktadır.
Ancak görünen o ki mazbata alınana karar resmi olarak hâlâ görevde olduğunu düşünen bazı eski başkanların, bilerek ve isteyerek bu süreci uzatarak çeşitli aksiyonlara girişmesi. Bir takım ödemeler ile kasada olan parayı da vermemek, nasıl yapabiliyorlar ise ihale verilmesi hatta personel bile alınması gibi haberler duyuyoruz. Bu gidişle bu süreler giderek uzatılıp eski başkanlar için birer fırsat süresi halinde gelecek. Bu her halükarda hukuksuz ve sahtekârlık üzerine düşünülmüş geçiş için mutlaka bir yasal sınırlama getirilmeli, eski başkanın resmi işte süresi kesin olarak belirlenmeli. İllaki mazbata beklenecek ise hiç olmaz ise seçim ile devir süresi içerisinde çok sınırlı açık durumlar halinde işlem yapabilme hakkı olmalıdır.
Bir mazbata alımı, devir teslim töreni ne kadar medeni ve olaysız olursa demokrasimiz de o kadar gelişmiş ve üst seviye demektir. Bu ülke bizim ise aynı zamanda bizim için emanettir aynı zamanda. Bütün makamlar bütün zenginlikler ve bütün rütbeler gelip geçicidir. Kalsa idi Sultan Süleyman’a kalırdı. O yüzden her kim ülkesi ve insanları için hangi mevkide hangi görevde olursa olsun layıkıyla çalışmak işinin hakkını vermek zorundadır. Çünkü sen görevi bıraktığında arkandan söylenecek bir çift güzel sözden daha büyük zenginlik ve huzur yoktur.
