FAİZ

Faiz, bir borcun veya yatırımın belirli bir süre boyunca, genellikle yüzde cinsinden, artışını ifade eden bir finansal terimdir. Genellikle bir borç verenin borç alanından ödünç aldığı paraya veya sermayeye karşılık aldığı ödüncün bir maliyetini veya gelirini temsil eder. Aslında bir gelir gibi görünse de aslında mevcut varlığın değerini korumaya bile yeterli gelmeyen bir ekonomi enstrümanıdır.

faiz

Dört Faiz

Tüketici Faizi: Bireyler veya işletmeler, kredi alırken veya borç verirken tüketici faizi ile karşılaşırlar. Kredi kartı borcu, kişisel kredi veya ipotek gibi tüketici kredilerinde yaygın olarak görülür. Borç verenin riskini ve kredi koşullarını yansıtan bir oranda belirlenir.

Yatırım Faizi: Yatırım yaparken veya bir tasarruf hesabına para yatırırken karşılaşılan faizi ifade eder. Tasarruf hesapları, sertifikalar ve tahviller gibi yatırım araçlarında kullanılır.

Politika Faizi: Bu Merkez Bankasının bağımsız olarak belirlediği bankalar arasında kullanılan oran olup bunun belirlenmesiyle diğer oranların da buna göre şekillendiğinden en önemli meta olarak görünüyor.

Mevduat Faizi: Bankada bulunan paranıza vadesine göre belirlenen ve bana göre ana paranın değerini en azından koruması gereken oranı.

Finansal sistemde önemli bir rol oynar. Birçok finansal karar, faiz oranlarına dayalı olarak alınır. Yatırımcılar, kredi alanlar ve ekonomi analistleri bu oranları dikkatle izlerler çünkü bu oranlar, para politikası ve ekonomik koşullar hakkında önemli bilgiler sunar. Yüksek enflasyon altında bulunan bizim gibi ülkelerde sıcak para, alışveriş ve döviz kuru gibi kritik konularda faiz çok önemli yer tutar. Bu aslında bir silahtır. Kullanabilen istikrar yakalar kullanamayan kendini yakar.

PARA OYUNU BOZAR

Getirisi – Götürüsü

Derler ki paranın durduğu yerde para kazanması dinen uygun değildir. İyi güzel de aynı miktar para faiz dışındaki herhangi bir yatırım aracı ile daha fazla para getiriyorsa bunu nasıl açıklayacağız. Fon, bono, tahvil, coin, döviz, altın, emtia gibi bir çok yatırımın getirisinin yanında faiz bırakın para kazandırmayı ana paranın reel değerini bile koruyamaz durumda. O yüzden mevcut para politikası ve paramızın uluslararası piyasa değeri bakımından istikrarlı bir seviyede kalması halinde ekonomik bir iyileşmeden söz edebiliriz. Ben bir ekonomist olmamama rağmen ülkemizde uygulanan para ve faiz politikalarının aksini uyguladığımız zaman bazı şeylerin de tersine dönebileceğini düşünüyorum.

Oranının küçük yada büyük olması ondan kaçmak ve ona bağlanmak için bir gerekçe değil, rakamın ne olacağından çok getireceği istikrara odaklanmalıyız. O bizi değil biz onu kontrol etmeliyiz.

TCMB

faiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir