LİFLİ POLİMER
Sismik izolasyon için raylı sistem diyerek paylaşım yapılan bir yerde lifli polimer için bir şeyler yazmak şart oldu. Çünkü lifli polimer Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği içersinde bulunan ve özellikle duvarlar için bir güçlendirme yöntemi olarak tanıtılmış bir yöntem. Sismik izolasyon ise bu isimle bulunmamakla beraber Elastomer Yalıtım Birimleri ve Eğri Yüzeyli Sürtünmeli Yalıtım Birimleri şeklinde iki tip olarak yer bulmuş.
Ne Demek?
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin 15.10.1.3 maddesinde Lifli Polimer (LP) Sargı şu şekilde özetlenmiş; “LP tabakasının kolonların çevresine, lifler enine donatılara paralel olacak şekilde, sarılması ve yapıştırılması ile sargılama sağlanır. LP sargısı ile betonarme kolonların süneklik kapasitesi, kesme ve basınç dayanımları ile boyuna donatı bindirme boyunun yetersiz olduğu durumlarda donatı kenetlenme dayanımı arttırılır. LP sargılama ile yapılan güçlendirmelerde tam sargı (tüm kesit çevresinin sarılması) yöntemi kullanılmalı ve sargı sonunda en az 200 mm bindirme yapılmalıdır. LP sargısı dikdörtgen kolonlarda kolon köşelerinin en az 30 mm yarıçapında yuvarlatılması ile uygulanabilir. LP uygulaması üretici tarafından önerilen yönteme uygun olarak gerçekleştirilmelidir. LP ile sargılanan kolonlarda elde edilen kesme, eksenel basınç ve kenetlenme dayanımlarının artışı ile süneklik artışının hesap yöntemleri EK 15B’de verilmektedir.”
Burada dikkat çekmem gereken konu şu ki bu malzeme yani lifli polimer yönetmeliğin 15. maddesinde; DEPREM ETKİSİ ALTINDA MEVCUT BİNA SİSTEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GÜÇLENDİRME TASARIMI İÇİN ÖZEL KURALLAR kısmında yer buluyor. Yukarıda kısaca uygulaması ve ne işe yaradığı tarif edilen ve yönetmeliğe girebilecek kadar kendisini ispat etmiş bir uygulama var elimizde ve elbette nasıl uygulanacağının detayları da açıklanmış.
Neden Olmasın?
Benim ilk etapta aklıma gelen önerim şu; madem ki kolon kiriş kenetlenme bölgelerinde yeterince sağlıklı demir işçiliği ve montajı sağlanamıyor, üstelik yaşanan deprem yıkımlarından da en çok kağıt gibi üst üste binmiş kat yıkımları gerçekleşiyor biz bu lifli polimeri sadece güçlendirmede değil yeni inşa edilen binalarda da uygulama zorunluluğu getirelim. Her deprem sonrası yapılan incelemelerde özellikle etriye sıklaştırılmaması, ilave çiroz yapılmaması, beton dökülürken etrilerimn sıyrılması, kolon kiriş bağlantı noktalarında etriyenin yeterli hassasiyette yapılmaması gibi hatalar gözlemlenir. O zaman ikinci bir emniyet subabı olarak özellikle kolon ve kiriş bağlantı bölgelerinde beton prizini aldıktan sonra herhangi bir duvar vs yapılmadan lifli polimer kolaylıkla ugulanabilir.
Bunun karşısına ama çok pahalıymış gibi mazaret üreten olursa dikkate almam çünkü konu para değil insan hayatı derim. Unutulmamalıdır ki tedbir her zaman tedaviden daha hesaplıdır ve insan hayatı bu dünyanın en büyük değeridir. Zaten ne geldi ise başımıza bu para kazanma daha da çok kazanma yüzünden gelmedi mi?
Yurt dışında yapılan yüksek binaların ve özellikli yapıların yapım teknikleri ile ilgili belgeselleri izleyince bazen bunlar mühendis ise bizler neyiz diye soruyorum kendi kendime. Bizler öyle ya da böyle bilime dayalı her türlü yöntemi bir şekilde bulmak veya keşfetmekle görevli olmalıyız, bizim de beyin fırtınası yapabilmemiz, ufukumuzu ve hayal gücümüzü çalıştırmamız gerekiyor. Özel ve büyük şirketlerde AR-GE diye bir bölüm bulunur ve muhtemelen de buraya özel personeller özenle seçilir. Bizim ülkemizde özellikle de kamu sektöründe bu mekanizma ya yoktur ya da sadece ismi vardır. Gelin deve kuşu gibi başımızı ne kuma sokalım ne de betona!