TULPAR’IN GETİRDİKLERİ
Bir süredir Tulpar diye diye göbek atacağız neredeyse. En son Akom Sibirya soğuklarının yarın sabahtan itibaren Balkanlar üzerinden Marmaraya giriş yapacağını açıkladı. 1987 yılında benim de liseyi yeni bitirdiğim zaman şahit olduğum ve yaklaşık bir hafta boyunca her şeyin yaklaşık 1 metre karla kaplandığı bir dönem yaşamıştık. Kimileri ona benzeyeceğini de tahmin ediyor ama toprak için barajlar için ne kadar ihtiyaç da olsa zor durumda olan insanları daha zor günler bekliyor.
İklim Alarmı
Ülkenin nasıl bir iklim değişikliği yaşadığı özellikle orta ve batı Anadolu bölgelerinde göllerin kuruması derelerin neredeyse akmamsıyla gösteriyor kendini. Normal şartlarda her sene periyodik olarak düşmesi gereken yağış miktarı uzun aralıklarla normalleşiyor. Ülkeyi yönetenlerin siyasi hesapları bir tarafa iklim değişikliği üzerine uzun vadeli eylem planlarını yapmış olmaları gerekiyordu. Sonra bir baktık ki gözümüzü aya dikmişiz meğer.
ilginizi çekebilir; SİGARA MI?
Halk arasında kar yağdığı zaman havanın temizlendiği ve mikropların kırıldığı yönünde bir inanış vardır. Beklentinin aksine umarım covid virüsü de dahil tüm mikropların belini kırar bu beklenen kar yağışı. Okulların ara tatilinin bitişine rast geldi ve bir bakıma iyi oldu varyasyonlu ve daha çabuk bulaşıcılığı olan ortamda bu yağış zorunlu olmayan insanları bir süre daha evinde tutabilir umarım.
Uyanma Vakti
Çok değil bundan beş on sene önce ozon tabakası yüzünden gündeme gelen küresel ısınma ve Kyoto protokolünün imzalamayan bazı ülkelerin bulunması Dünya’nın çok da gündeminde değildi. Ama 2020 yılı ile başlayan küresel felaketler özellikle de büyük ve gelişmiş ülkeleri bazı noktalarda çaresiz bırakınca geri dönülmez bir kıskaca giren iklim değişikliği de önemini bir kez daha gösterdi.
Bu değişimin bizzat içerisinde yaşadığımızdan fark edemiyoruz ama Dünya kaynaklarını bu kadar hızla tüketmeye devam edersek gelecek nesillere bırakacak bir Dünyamız kalmayabilir. Başta kendilerine bişey olmayacağını sanan zengin ülkeler ve yöneticiler olmak üzere tüm insanlara eski Dünya ile yarının Dünyasını sayılarla, görsellerle ve diğer çarpıcı örneklerle göstermeye başlamalıyız ki UYKULARINDAN UYANABİLSİNLER.