MEVZUAT NOTLARINDAN…
Hangi kanun daha kanundur?
Kararnameler yönetmelikler, genelgeler, tebliğler, tüzükler ve plan notları silsilesi!
3194 kere maşallah!
İmar afları ile barışmak mümkün mü?
Mekânsal plan yapmak mı?
E-imza kanunu ne zaman yayımlandı?
Kamuda kullanılan yazılımların ağırlığı!
Kamuda kullanılan programların hafifliği!
MAKS’I bilenler el kaldırsın!
Numarataj diye bir şey var!
TSE nedir ne işe yarar?
Kaç tane imar yönetmeliğimiz var?
İstanbul İmar Yönetmeliği kurtarır mı?
Yapı denetimi mi?
Şantiye şefi gören var mı?
Yapı müteahhidi olmak mı olmamak mı?
6306 ile yaşananlar?
Güçlendirme aslında var mı?
Tebligat yapıldı mı?
Harç mı ücret mi?
Engelliler ne yapsın?
Sığınak varsa güvende miyiz?
Otopark ne işe yarar?
Kat mülkiyeti kuralım mı?
Enerji de performans var mı?
Sesimiz de var!
Yangın var!
Noterlerin ücret tarifesi önemli!
Muhtarlar ne yapıyor?
ÇED raporun var mı?
Koruma Kurulları koruyabiliyor mu?
Kudep olsa mı olmasa mı?
Turizm sadece turizm mi?
Kıyılarımız turizme emanet!
5216 ve 5393 belediyeciliği
Yapı tatil tutanağının vebali!
5846 hakkında fikrimiz var mı?
Mühendis odalarında yaşanır mı?
Baz istasyonundan sağlık geçer mi?
AVM yönetmeliği ne diyor?
Sağlık herkesin hakkı!
Eğitimsiz olmaz!
Akaryakıtıma dokunma uzak dur!
Deprem yönetmeliği ne zaman değişecek?
Zemin çok önemli!
İlginizi Çekebilir;
SU GİBİ OLMAK… YA DA OLMAMAK…
AKLIMA GELENLER
Baştan şunu söylemeliyim ki hiç kimse her şeyi bilemez, kendi adıma birçok şeyi bilmediğimi biliyorum, hayat son nefese kadar öğretmeye devam eder. Fakat her şeyi bildiğini sanan o kadar çok insan var ki aramızda. Bu konu üzerine söylenmiş güzel bir motto var “Gençler Bilebilse Yaşlılar Yapabilse”
Memuriyette 17 yıllık yaşanmış bilgi birikim ve deneyimlerden çıkan gözlemlerimin kâğıda dökülerek ileriye dönük çıkarımlar yapmamı sağladı. Diğer ülkelerde de böyle midir bilmiyorum ama mevzuat dediğimiz koca bir okyanus ve biz küçük bir adada kovalarla su damıtıp içmeye çalışıyoruz.
Yukarıda yaptığım tespitlerin hepsinin %100 doğru olduğunu iddia etmiyorum ama hepsinin kendimce anladığım ya da anlayamadığım kısımlarını işaretlemek istedim. Devletimizin yasama işlevi süregelen kurum ve kuruluşlarla oluşmuştur. Kimse bunun sihirli bir değnek varmış gibi dokunarak bir anda değişebileceğini ve problemlerin çözülebileceği beklenmiyor. Devletimizin devamlılığı için mevcut siyasetten izole olmuş sadece çözüm odaklı, yetişmiş beyinlerimizin bir araya gelmesi ve çözüm aramamız elzemdir.
İş hayatımın ilk yıllarında duyduğum bir tespit vardı; İstanbul İmar Yönetmeliği aslında 39 tanedir çünkü her ilçe belediyesi kendine göre yorumlar. Kendi plan notlarını yaparlar ve her ilçedeki dinamikler çizdikleri yolu belirlerler. Sanırım ülke genelinde de kanun ve yönetmeliklerin her şehirde farklı algılanması bazı maddelerinin diğerlerinden daha öne çıkması da bu yüzdendir.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Cumhuriyet ile birlikte kendi öz dilimiz Türkçeye geçtikten sonra ağırlıkla Arapça, Farsça ve diğer dillerin de etkisinde kalmış olduğundan doğal olarak ilk çıkan kanun ve yönetmeliklerimizde şimdilerde yabancı kaldığımız çok fazla sayıda kullanılamayan kelime bulunmaktadır. Dil yaşayan ve değişen bir olgudur. Kendi dilimize sahip çıkmakla birlikte mevcut kanun ve yönetmeliklerimizde sadeleştirme yapılmasının gerekliliğini ve özellikle de anlatım sorunu olduğunu düşünmekteyim.
Olmazsa olmaz;