gelecekgelecek

Artık şapkamızı önümüze koyup kişisel olarak gelecekle ve var olmakla ilgili beklentilerimizde güncelleme yapma zamanımız geldi sanırım. İnsan doğası yaşanan şeylerden kendine paye çıkarırken hep savunma yapar, kendini hep haklı görür ve bu durum birçok şeyi kaçırmasına sebep olur.

2021 Yılında Neler Olacak?

Covid-19 salgını ile birlikte çok uzun vade tahminlerden önce önümüzdeki sene ne durumda olacağımızı tahmin edebilmek, hayatta kalanlardan mı olacağız, virüs aramızdan kimleri götürecek gibi bilinmezler hepimizin kafasını kurcalıyor. Buraya devam edecek bazı şeyleri yazmak istersek;

Salgın hala devam ediyor olacak.

Bazılarımız ölmüş olacak.

Bazılarımız dünyaya yeni gelmiş olacak.

Bakanlığımız günlük rakamları gösteren twitter paylaşımı yapıyor olacak.

Dünya Sağlık Örgütü de twitter üzerinden paylaşımlara devam edecek.

Dünyanın gelişmemiş bölgelerinde susuzluk ve açlık artarak devam ediyor olacak.

Birçok yerdeki iç savaşlar devam ederken yeni kargaşa alanları çıkacak.

Yeni maske modelleri çıkacak.

Mutlaka yeni aşılar bulunmuş olacak ama hangisinin daha etkili olduğu tartışılacak.

Ve aslında buna benzer birçok şey olacak ve olmaya devam edecek.

 

Peki Daha Sonra Neler Olacak?

Bu salgının yarattığı şöyle bir gerçek var ki virüsü kapan kişilerde nasıl bir etki olacağı bilinmiyor. Kiminde hiçbir şey yok virüslü olduğunun farkında değil. Kiminde sadece yüksek ateş var, bazısında kuru öksürük, halsizlik, kas ağrısı, ishal, nefes darlığı gibi birçok etkiler ile karşılaşılıyor. Ve bizler virüsün vücudumuza bulaştığında bazılarını saydığımız semptomların hangisi ile karşılaşacağımızı bilemeden çaresizce yaklaşmakta olan geleceğe doğru gidiyoruz. Hani coğrafyamızda sıkça kullanılan “kader” kavramı var ya tam da ona uyan bir şeklide kuzu kuzu bekliyoruz başımıza neler geleceğini.

İşte tam da bu noktada geleceğin planlarını yapmak, tahminlerde bulunmak ve gelecek beklentileri anlamsızlaşıyor. Çünkü salgının devam etmesi ilk seferinden daha fazla sayıda insanı etkilemesi ve sağlık sisteminin de daha kötüye gidecek olması durumunda akılda tek soru kalıyor;

Yarın hayatta kalabilecek miyim?

 

İspanyol Gribi, 100 Yıl Önceki Salgından Alınabilecek Dersler*

Dünya çapında bir salgından kurtulmak ancak tüm dünyanın aynı şekilde mücadele etmesiyle mümkün olabilir. Geçmişte yaşanan İspanyol gribinde en fazla kayıplar dünyanın bir ülkesinde vaktinden önce yapılan tedbirlerin gevşetilmesi sonucu tekrar etmesi sebebiyle olmuştur.

1918 yılının Mart ayında baş gösteren salgının ilk altı ay içinde ciddiyetinin tam anlaşılamamasına ve dünyanın dört bir yanına yayılmasına rağmen, Ağustos ayından itibaren uygulanan önlemlerle Aralık ayı civarında kontrol altına alındığını gösteriyor.

Ancak, önlemlerin zamansız gevşetildiği ülkelerde virüs üçüncü bir dalga halinde yeniden yayılarak binlerce insanın daha ölümüne sebep oluyor ve 1920 yılına kadar devam ediyor.

İki yıla yakın bir süreyle dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın ölümüne yol açan bir pandemi, yeni virüslerle karşı karşıya gelinen bugünün dünyasına birçok kıymetli ders bıraktı.

Sağlık eğitimi, izolasyon, hijyen, vakaların izlenmesi gibi stratejilerin grip türlerinin yayılmasını engelleme konusundaki etkileri hep bu dersler arasında.

İspanyol gribinin dalgalar halinde iki yıl devam edebilmesi ise bu önlemlerin zamanından önce gevşetilmesinin ağır maliyetini gösteriyor.

Yaşadığımız coğrafyanın da geleceğimizi şekillendirdiği düşünülünce gelinen bu noktada gelecek hakkında yapılacak en önemli tahmin ve beklentim “HAYATTA KALABİLMEK”.

 

Kaynakça *       https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52150272

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir