ENFLASYON
Enflasyon, belirli bir dönem içerisinde mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki sürekli ve hissedilir artışı ifade eden bir durumdur. Dikkat edin sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir. Yani fiyat artışlarının devam etme halidir. Ülke ne zaman ki dış borçlanmaya başladı o zamandan beri bununla yaşıyoruz.
Enflasyonun nedenleri:
Para arzındaki artış: Bir ekonomide para arzı hızlı bir şekilde artarsa, bu durum talep enflasyonuna yol açabilir. Talep enflasyonunda, artan para miktarı mal ve hizmetlere olan talebi artırır, bu da fiyatların yükselmesine neden olur. Yani çok paran varsa harcarsın ve bu işlem aldığın ürünün fiyatının artmasına sebep olur.
Maliyet enflasyonu: Üretim maliyetlerindeki artışlar, maliyet enflasyonuna yol açabilir. Maliyet enflasyonunda, üretim maliyetlerindeki artışlar, firmaların ürünlerine yansıtmaları sonucu fiyatlar yükselir. Mesela asgari ücret artırıldığında buna bağlı olarak personel giderleri de artıyor bu da ürünün birim fiyatına yansıyor.
Döviz kuru dalgalanmaları: Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar, ithalat enflasyonuna yol açabilir. İthalat enflasyonunda, döviz kurundaki artışlar, ithal edilen ürünlerin fiyatlarının yükselmesine neden olur, bu da genel fiyat seviyesini yukarı çeker. Döviz kuru bizde dalgalanmıyor sürekli yukarı gittiği için uzun vadede aşağı iner sonra çıkar gibi bir beklenti de oluşmuyor.
Beklenti enflasyonu: Ekonomide enflasyonun devam edeceğine dair bir inanç oluşursa, bu durum beklenti enflasyonuna yol açabilir.Beklenti enflasyonunda, firmalar gelecekte fiyatların artacağını öngörerek, şimdiden ürünlerine zam yaparlar, bu da fiyatların daha da yükselmesine neden olur.
Azgınlık enflasyonu: Bu tanım literatürde olmayan ama benim kendi eklentim şöyle ki; hazır her şey artıyor iken fırsat bu fırsat diyerek bir liraya mal ettiğin bir ürünü üç liraya satmaya çalışmak sadece bizim gibi kötü toplumların tipik bir özelliğidir.
Enflasyonun etkileri:
Alım gücünde azalma: Para biriminin alım gücünde azalmaya neden olur. Bu durum, özellikle sabit gelirli kişileri olumsuz etkiler. Öyle ki maaş artışlarında hesaplanan enflasyonu manipüle edip sahtekarlık yapan bizzat devlet birimi (hükümetin kontrol ettiği) olunca sabit gelirli değil BİT kadar gelirli bir kitle oluştu.
Ekonomik belirsizlik: Ekonomik belirsizliğe yol açar. Bu durum, yatırımları ve ticareti olumsuz etkileyebilir.
Gelir dağılımında bozulma: Gelir dağılımında bozulmaya yol açabilir. Sabit gelirli kişiler enflasyondan daha fazla etkilenirken, değişken gelirli kişiler enflasyondan daha az etkilenir. Yani parası olan daha zengin oldu olmayan zaten yok oluyor. Yakında tüm dar gelirliler ortadan kalkacağı için böyle giderse bir gün sadece zenginler kalacak.
Faiz oranlarında artış: Merkez bankaları, enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını yükseltebilir. Bu durum, borçlanmayı zorlaştırır ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
Enflasyonla mücadele:
Para arzının kontrol altına alınması, merkez bankaları, para arzını kontrol altına alarak enflasyonu kontrol altına alabilir. Faiz bunun en güçlü anahtarı ve dengesini iyi kullanmak gerekir. Maliyetlerin kontrol altına alınması, azgınlık yapanların bir şekilde önüne geçilmesi de faydalı olabilir. Verimliliğin artırılması, üretimde verimlilik artışı, maliyetleri düşüreceğinden faydası beklenir. Döviz kuru dalgalanmalarının önlenmesi, döviz kuru dalgalanmalarını önleyerek ithalat enflasyonunun önüne geçebilir. Türk lirasının değerlendirilmese de en azından mevcut konumunu korumalıdır. Enflasyon beklentilerinin yönetilmesi, hükümetler ve merkez bankaları öncelikle kendi organizasyonlarında maliyetleri azaltıcı tedbirler ve güçlü bir duruş ile iyimser bir hava oluşturmalıdırlar.
Görünen o ki uzun yıllar yatırım adı altında yapılan tüm ihalelerin aslında ekonomimizi yere yatırmaktan başka bir işe yaramadığı, ekonominin aslında yönetilmediği izle gör politikası ile kervanın yolda düzüldüğünü hep beraber gördük ve görmeye devam ediyoruz.