KÖYDEN GELECEĞE
Köy Enstitüleri 1937 den sonra açılmaya başlanan öğretmen okulları projesinin adı ve sadece Türkiye’ye özgü olarak uygulanmış. Kurtuluş savaşı sonrasında yapılan devrimlerin en önemlisi eğitim alanında yapılanlar olsa gerek. Eğitimin gelecek kuşaklar için ülkelerin geleceği için ne derece önemli olduğunu şimdilerde anlamayan yoktur herhalde.
Öğretmen Gerek
O yıllarda tüm Anadolu’da okul da öğretmen de hemen hemen yok gibi bir şey iken ve nüfusun %80 i de köylerde yaşıyorken eğitime buralardan başlamak çok doğru bir karar olarak o zamanın aklı ile alınmış. 2. Dünya savaşı sonlarında 1954 yılına kadar öğretmen yetiştirmiş. Ancak soğuk savaşın başlangıcında yapılan tercihlerin sonuçları olarak kapatılmak durumunda kalınmış. Ama bu kısa süre zarfında bile 20 bine yakın öğretmen çıkarmış ve o zamanki eğiticilerin %70 ini bu öğretmenler oluşturmuş. Temel vatandaşlık bilgileri, okuma yazma, kültür ve ziraate yönelik dersler ile yetişmiş insan kültürünün temelleri atılmış bile denilebilir.
Osmanlı’nın demografik yapısı bulunduğu coğrafyanın her tarafından insanı barındırmıştır. Özellikle başka dinlere mensup insanların bir çoğu iktisadi işlerde bulunmalarına rağmen Anadolu halkının tarımsal kesimde ve daha az eğitimli kalmış olmasının sebebi bilinmez ama okuma yazma oranlarına bakıldığında durum bunu göstermektedir.
Birden Bine
Benim dedem okuma yazmayı bilen az sayıda kişilerden biri imiş. Günümüzün Zabıta müdürü ya da görevlisi anlamına gelen ama tam manasıyla devleti temsil ettiğinden olsa gerek Çarşı Ağası olarak isimlendirilmiş o zamanlar. Dedem askere gittiğinde birliğinde ondan başka okuma yazma bilen de yokmuş ve hatta kimse İstiklal Marşını bile bilmiyormuş. Dedeme öncelikle tüm askerlere İstiklal Marşını öğretme ve okutma görevi vermişler. Bizim ülkemiz insanların yumuşak koltuklarda oturarak geçmiş hakkında atıp tutmaları, yapılan şeyleri küçümsemeleri ve tarihi çarpıtmaları ile değil zorluklarla, yokluklarla vatanını seven insanların özveriyle günümüze kadar gelmiştir.
THE ART & HUMAN
Bizler Dünyayı bir çok konuda hep geriden takip ederek geliyoruz ve bu sürenin en belirgin hesaplanması Dünya ile Osmanlı’daki ilk matbaanın kullanılması arasındaki zaman ile hesaplanabilir. Gelişmişliğin bilgi ile beraber logaritmik artmasıyla bu fark daha da hızlı açılmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki köy enstitüsü hamlesi de olmasa durumumuz ne halde olurdu tahmin bile edemiyorum. Gözümüzün önünde yaşanan pandemi yönetimi bize her şeyi anlatıyor yeter ki görmek iste.