MÜZE – MUSEUM
Türkiye’de müzecilik denince ilk akla gelen Osman Hamdi Bey 1910 yılının 24 şubatında bedenen vefat etmiş ama adını ilk Osmanlı arkeoloğu olarak ebediyyen yaşatmakta. Sadece arkeolog olarak kalmamış ilk ressamlar arasına girmiş ve çok ünlü olan “Kaplumbağa Terbiyecisi” de kendi eseri olup şimdiki adıyla Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin de kurucusu olmuş. Türkiye’nin güzel sanatların ve müzeciliğin temellerini atan kendisine şükran borçluyuz.
Taşınan Tarih
Müze denince benim ilk aklıma gelen ve Dünya çapında önemli olduğunu düşündüğüm İstanbul Arkeoloji Müzesi gelir. Osman Hamdi Bey’in 29 yıl yöneticisi olduğu müze her insanın mutlaka görmesi gereken önemli zaman tünellerinden birisidir bence. Müzelerin özel tasarımları, ışıkları sesleri ve eserleriyle sizi zaman yolculuğuna alır götürür. Bu yolculuk ile aslında zihnen dinlenirsiz, yüzlerce yıl önceki insanların yaşam tarzları, kullandıkları malzemeler ve belki de geleceğe bırakmak istedikleri heykeller ve yapılar sizi başka Dünyalara götürür.
ilginizi çekebilir; PERSEVERANCE ON MARS
Toplumsal ve sosyolojik sebeplerle Osmanlı resim ve heykel meselesine çöküşünün son yıllarına kadar uzak kalınca elin Avrupalısı gelmiş tarihi kalıntıların bir çoğunu alıp kendi müzelerine taşımışlar. Bizim coğrafyadan gerek izin alınarak gerekse gizlice götürülen eserlerden en az 1-2 tane daha büyük müze yapılır diye tahmin ediyorum. İnsanlık tarihinin vesikası olan müzelerin varlığı hem turizm açısından, hem tarih açısından hem de eğitim açısından olmazsa olmaz olup şimdiye kadar her tatil döneminde mutlaka gittiğim tüm müzelere yeniden gitmeyi dört gözle bekliyorum.
Anadolu Müzesi
Bu kadar eski medeniyetlerin ve insanlık tarihinin bilenen en eski yerleşimi olarak keşfedilen Göbeklitepe bize Anadolu coğrafyasının tamamen başlı başına bir açık hava müzesi olduğunu ispatlar nitelikte. Buna rağmen bizler bunun kıymetini bilmiyor, Dünyanın en güzel müzelerinin olduğu ve senenin 365 günü açık olabilecek bir ülkeye sahip olduğumuzun farkına varamıyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bir süredir müzekart uygulaması ile 1 yıl boyunca cüzi sayılabilecek bir ücretle bir çok tarihe zaman yolculuğu yapmaya davet ediyor. Sayıları çok fazla olmasa da özel müzelerimiz de var ve bence bunların 1 numarası Koç müzesidir. Yakın tarihe şahitlik etmek ve nereden nereye geldiğimizi görmek için şiddetle tavsiye ederim. Umarım arkeolojik çalışmalar yeni yeni müzelere açmamıza sebep olur ve MÜZEKARTSIZ insanımız kalmaz.