AİLE HEKİMLİĞİ
Aile Hekimliği Kanunu 24.11.2024 yılında yürülüğe girmiş ve kanunda aynen yazdığı şekliyle; “Bu Kanunun amacı; Sağlık Bakanlığının belirleyeceği illerde, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla aile hekimliği hizmetlerinin yürütülebilmesini teminen görevlendirilecek veya çalıştırılacak sağlık personelinin statüsü ve malî hakları ile hizmetin esaslarını düzenlemektir.” denilmektedir.
Yine aynı kanunun tanımlar bölümünde “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” şeklinde tarif edilmiştir. Kanunun yayımlanmasından sonra nedense çook sonra 2013 yılında ise Uygulama Yönetmeliği yayımlanmıştır. Uygulama yönetmeliği neden bu kadar süre sonunda yayınlanmış bilinmez ama ortada bir gariplik olduğu kesin. İşin daha da garibi Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ise taa 2021 yılında yayımlanmış.
Ölü Doğmuş Olabilir Mi?
Sadece bu üç mevzuat işlemlerinin tarihlerine bakınca bile ortada bir sürü sorun olduğu tahmin edilebilir değil mi? Normalde Aile Hekimi kavramı kulağa çok hoş geliyor. Hani eski Türk sinema filmlerinde elinde bir tabib çantası ile hemen hemen hepsi belli bir yaşın üzerinde doktorun kahramanın evine gelip hastayı stekoskop ile muayene etmesi gibi bir şey. Sahi günümüzde kaldı mı böyle eve gelen doktorlar? Buna ilişkin bir yasak mı var? ayıp mı? günah mı? neden unutuldu ki bu yöntem. İlk çıktığında pilot illerde uygulanmış ama sanırım şu an tüm ülkede hemen hemen her mahallede bir sağlık ocağı, her sağlık ocağında da en azından 3-5 tane tabib var. Kişi kendisi mi seçiyor kendi aile hekimini bilmiyorum ama bir aile hekimine kaç tane vatandaş düşüyor olabilir ki?
Şunu hemen söylemek lazım aile hekimlerinin kanuna göre ilk görevleri koruyucu sağlık hizmeti sunmak. Son kısmına göre de gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti vermek bile yazıyor. Kim istemez ki hasta olmadan önlemini almayı, e madem gezici hizmeti de var öncelikle ulaşım ve hareket zorluğu çeken kendine bağlı insanların evine gitsin orada hastalık sebebi olabilecek unsurları yerinde görsün ve önlem aldırsın değil mi? ama bütün bunları yapmadan önce tartışma götürmez bir ücret, imkan, araç-gereç ve donanıma sahip olsunlar da odan sonra konuşuruz neyi nasıl yapmaları gerektiğini.
