BEER

Genellikle arpa, su, şerbetçi otu ve maya gibi malzemelerin fermantasyonuyla elde edilen alkollü bir içeceği ifade eder. Buğday, çavdar, darı birası ve çeşitli kombinasyonları ile çok farklı tür biralar ortaya çımıştır. Bira yapımı ve tüketimi, tarihsel olarak birçok kültürde önemli bir rol oynamıştır. Bira tarihinden bazı önemli noktaları sıralamak gerekirse;

Antik Dönemler: Bira yapımı, M.Ö. 7000’li yıllara kadar uzanabilir. Mezopotamya ve Mezopotamya’nın çevresindeki bölgelerde bulunan antik medeniyetler, arpa kullanarak bira üretiyorlardı. Sümerler, bira yapımının detaylarını tabletlerine yazmışlardır.

Mısır İmparatorluğu: Mısır, bira tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Mısırlılar, günlük hayatlarında sıkça bira içiyorlardı. Ayrıca, piramit inşaatçılarına bira tahsis edilirdi.

Orta Çağ: Orta Çağ’da, manastırlar bira üretiminin önemli merkezleriydi. Rahipler, bira yapımını geliştirdiler ve biranın kalitesini artırdılar. Ayrıca, bira, suyun sterilizasyonu nedeniyle bazı dönemlerde daha güvenli bir içecek olarak tercih edildi.

Almanya ve Bira Yasaları: Almanya, bira yapımında uzun bir geleneğe sahiptir. 1516 yılında Bavyera Dükalığı’nda kabul edilen “Reinheitsgebot” (Saflık Yasası), sadece arpa maltı, su ve şerbetçi otu kullanımını zorunlu kılarak biranın kalitesini korumaya yönelik bir düzenleme getirdi.

Endüstriyel Devrim ve Markalaşma: 18. yüzyılın sonlarından itibaren endüstriyel devrim, bira üretiminde de önemli değişikliklere neden oldu. Büyük bira fabrikaları kuruldu ve biranın seri üretim süreci başladı. Bu dönemde birçok ünlü bira markası ortaya çıktı.

Mikro Bira Devrimi: 20. yüzyılın sonlarından itibaren, mikro bira üretimi giderek popüler hale geldi. Bu, küçük ölçekli bağımsız bira üreticilerinin ortaya çıkması anlamına gelir. Bu hareket, farklı tat profilleri ve özgün bira çeşitleri ile tanınır.

ÇAY

İyi – Kötü

Günümüzde bira kültürü dünya genelinde çok çeşitli ve dinamik bir şekilde devam etmektedir. İnsanlar farklı tatları denemek, yerel bira üreticilerini desteklemek ve bira kültürünü paylaşmak amacıyla biraya olan ilgilerini sürdürmektedirler. Bazı Avrupa ülkelerinde bira neredeyse su yerine kullanılmaktadır. İçeriğindeki tarımsal malzemelerin vücüda katkısı olduğu gibi aiçerisindeki alkol oranının da kullanım mitarına göre zararlı olabileceği de aşikar.

Biranın fayda ve zarar tablosuna bakmak gerekirse; içerdiği bazı antioksidanlar sayesinde vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı koruyabilir. Orta miktarda alkol tüketimi, kalp-damar sistemi üzerinde olumlu etkiler yapabilir. Bira içinde bulunan alkol, HDL (“iyi” kolesterol) seviyelerini artırabilir ve kanın pıhtılaşmasını azaltabilir. Bira, kemik sağlığına olumlu etkiler yapabilecek silisyum mineralini içerir. Bazı çalışmalar, düşük miktarda alkol tüketiminin böbrek taşı oluşma riskini azaltabileceğini göstermiştir. Zararlar kısmında ise; Aşırı alkol tüketimi, alkol bağımlılığına yol açabilir ve bir dizi sağlık sorununa neden olabilir, örneğin karaciğer hastalıkları, bağışıklık sistemi sorunları, sinir sistemi hasarı vb. Birada bulunan şeker ve kaloriler, aşırı tüketildiğinde kilo alımına neden olabilir. Aşırı alkol tüketimi, karaciğer üzerinde zararlı etkiler yapabilir ve karaciğer hastalıklarına neden olabilir. Hamilelik, bazı sağlık durumları, ilaç kullanımı gibi durumlarda alkol tüketimi riskli olabilir. Alkol tüketimi, motor becerileri ve karar verme yeteneklerini etkileyebilir, bu da trafik kazalarına veya diğer güvenlik sorunlarına neden olabilir. Dikkat edilirse genellikle normalinden fazla tüketildiğinde zararlarından bahsedilebiliyor. Kısaca azı karar çoğu zarar.

VİKİPEDİA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir