İstanbul İmar Yönetmeliği denince pek çok insanın aklına ilk gelen İstanbul’a ait İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanmış bir yönetmelik gelir. Bu yönetmelik İmar Kanununda çerçevesi çizilen yapılaşma şartlarını detaylandırmak ve belirlenen kurallara göre uygulamak üzere tasarlanmıştır. Oysa kazın ayağı hiçte öyle değildir, Bakanlıkça 31.05.2012 yılında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hazırlandı, TBMM’de oylandı ve Resmi Gazetede yayımladı. Bu kanun ile 3194 sayılı İmar Kanununa da iki madde eklenmişti, bunlar;

“EK MADDE 5 – 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerden imar uygulamalarına ilişkin olanlar, bu Kanun ile bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan yönetmelikler ve beldenin şartları da gözetilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandıktan sonra Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.”

“GEÇİCİ MADDE 14 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce belediyelerce imar uygulamalarına ilişkin olarak çıkarılmış olan yönetmelikler, ek 5 inci maddedeki esaslar çerçevesinde bu maddenin yayımı tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde hazırlanarak anılan maddedeki usule göre yürürlüğe konulacak yönetmeliklerle değiştirilir. Aksi takdirde, anılan yönetmelikler bir yıllık sürenin bittiği tarih itibarıyla yürürlükten kalkar.”

Bu tarihten itibaren bir yıllık geri sayım başlamış ve nedense o zamanki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönetimi süre sonuna kadar mevcut yönetmeliği uygun bir şekilde bakanlık onayına sunmayarak geçerliliğini kaybetmesini beklemişti. Süre sonunda 01.06.21013 tarihinde Bakanlık ülke genelinde yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde özellikle de emsal konularında radikal bir takım değişiklikler yaparak bir nevi bombayı patlatmıştı. Ortalık karışmış, yönetmeliği anlayana kadar kimin neyi nasıl yapacağı belli olmadan geçen 3 ay süre içerisinde ciddi imar artışları özellikle büyük projelerde yaşanınca 08.09.21013 tarihinde fren yapılmıştı.

İstanbul’a ait İstanbul İmar Yönetmeliği 31.05.2013 te tarihin derinliklerine gömülmüştü bir kere. Yeni şartlara göre çok sınırlı hareket alanı içerisinde apar topar hazırlanan ve Bakanlıktan onaylı İstanbul İmar Yönetmeliği 20.05.2018 yılında Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Tam olarak rahat bir nefes alacağımız sanılırken bu sefer eski yönetmelik hakları, Bakanlığın yönetmeliği mi önce İstanbul İmar mı gibi daha karmaşık sorunları kucağımızda bulmuştuk. Bu süreçte her sene gelişme yaşandı ve geldiğimiz son noktada atıflı modelde karar kılındı, bakanlık kendi belirlediği değiştirilemez hükmündeki maddeleri için şehir yönetmeliklerinde yönlendirme yapılmasını istedi şöyle ki; artık iki yönetmeliği aynı anda açıp kimi maddelere ondan kimi maddelere de bundan bakarak çözecektik. Bu modelin ilk örneklerini Ankara, İzmir, Adana, Hatay, Kayseri gibi Büyükşehir Belediyeleri yaptılar.

MEVZUAT

İstanbul için bu süreç bu kadar kolay olmayacaktı. İlk yayımlandığı tarihten sonra sadece bir kez değişiklik yapılan yönetmeliğin atıflı modele geçiş kararı verilen süre zarfında Bakanlık yönetmeliğine uygun hale getirmek amacıyla yapılan tüm teşebbüsler çok çeşitli bahaneler ile geri çevrildi. Bu durum karşısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı şimdiye kadar hiç yapılmamış ölçekte geniş katılım ve ortak akıl ile mevcut yönetmeliğin tüm maddelerinde bir iyileştirme ve yenilenme çalışması başlattı.

İsmi yönetmelikte geçen ama ne anlama geldiği tarif edilmeyen bir çok terimin tanımı yapıldı.

Anlatım bozukluğu içeren tüm cümleler anlaşılır hale getirilmeye çalışıldı.

Yönetmelikte olması gerektiği düşünülen yeni bölümler eklendi.

Projelerin kapak kısmı, hesaplamaları ve sayfa düzeni için çalışıldı.

Yapı Ruhsatları ve Yapı Kullanma İzin Belgesi süreçleri uygulandığı gibi güncellendi.

İklim krizi özelinde yeşil, su ve enerji konularında bazı zorunluluklar getirildi.

Bazı anlaşılamayan tariflere şekilli anlatım görselleri hazırlandı.

Bütün bunlar uzun bir süre çalışıldı ve sonuna gelindi. Elbette ki bu çalışmanın bazı bölümleri İBB meclisinde onaylanıp İstanbul özeli için Bakanlığa iletilecek ama bir o kadar iyileştirme önerisi de Bakanlık tarafından kendi maddeleri için tavsiye niteliğinde talep edilecek. Mevcut konjonktür bu çalışmanın siyasi hesaplar yüzünden %100 oranında aynen kabul edilmeyeceğini beklesede bu süreç geniş katılım ve ortak akıl ile birlikte çalışmanın mümkün olabildiğini göstermesi bakımından bir örnek olacak. Biz bunu tarihe bir not düşelim bakalım bundan sonra neler olacak.

YENİ İSTANBUL İMAR YÖNETMELİĞİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir