İster sokakta, ister evinde, isterse stüdyoda, nerede istersen orada müzik yap yapabiliyorsan. 1982 yılında ilk defa Paris, Fransa’da kutlanan ve aradan geçen 38 yıl içerisinde dünyanın dört bir köşesine yayılan etkinliklerle sürekli genişlemeye devam eden Dünya Müzik Günü ülkemizde ise ilk kez 2005 yılında bir sokak etkinliği ile başlamış.
Sağlık İçin
Herhangi bir uluslararası müzik günü veya müzik festivalinden ayrılan kendine özgü vizyonuyla, müziği ve müzikle uğraşan herkesi içine alan Dünya Müzik Günü vesilesiyle çocuğu olan ailelere tavsiye edebileceğim şey, küçük yaşlardan itibaren en az bir tane spor branşı ve olabilirse en az bir tane de müzik enstrümanını sevdirmek. Birisi vücud diğeri de akıl sağlığı için iki önemli aktivite ve unutmamalıyız ki hayal gücü bilgiden daha önemli.
Herhangi bir müzik enstrümanını kullanmayı ve müzik yapmayı çok isterdim ama üniversitede aldığım klasik gitar ve bir iki kısa ders dışında daha ileriye gidemediğim gibi, müzik kulağı ve nota bilgisi konusunda da geç kaldığımı geç de olsa anlamış oldum. Müziğin doğanın içinde bir şekilde var olduğunu, hayvanların bir çoğunun karşı cinsi etkilemek için gücünün kuvvetinin yanında atletizmi, sesi ve belkide melodisi ile serenat yaptığına hepimiz bir şekilde şahit olmuşuzdur. Bitkilerin bile rüzgarla birlikte çıkan seslerinden birer müzik melodisi yaptığını düşünebiliriz.
Müzik Her Yerde
Dünya’nın her köşesinde adını bile bilmediğimiz o kadar farklı şekilde müzik enstrümanlarına rastlıyoruz ki, insanlık tarihimizin her anında müziğin olduğunu ve onunla yaşadığımızı anlatıyor bize. Bana göre sözlerin müziğe eklenmesi de işin insani boyutu ama en önemli unsuru değil. Farklı tonların ve seslerin bir harmoni ile kulağa hoş gelmesi arada insan sesi olmaması daha doğal gibi geliyor bana. Üstelik o sözler kimi zaman farklı amaçlarla ve niyetlerle söylendiği de düşünülürse bence önce ritm ve sesin müziği müzik yaptığını söyleyebilirim.
Sosyal bir varlık olarak çevremizden etkilenmemiz ve bunu müziğin de yardımıyla tüm kitlelere iletmemiz de oldukça insani bir durum. Tıpkı siyahilerin jazz yoluyla isyan etmeleri gibi, tıpkı protestoların ve isyanların rap ile özgün müzik ile dile getirildiği gibi. Herkes kendi kulağına ve beğenisine göre tercih ettiği müziği dinlesin ama hiç bir zaman da birileri müzik yapmayı bırakmasın. Müzik yapılsın da nasıl yapılırsa yapılsın hepsinin bir alıcısı mutlaka çıkar. O yüzden her türlü müzik yap yapabiliyorsan.
+ There are no comments
Add yours