“Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma
ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır.” 1983 yılında yayımlanan 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun amaç bölümünde böyle yazıyor.
Kalkınmak Nedir
Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda denilerek tam olarak ne demek istenmiş ben anlamadım. Çevre korumayı kalkınma ilkeleri şartına bağlamak nasıl bir zihinsel evrimdir. Kalkınma çevrenin düşmanıdır ve biz çevreyi koşulsuz şartsız koruyamaz isek önce ormanlarımızı şehirlere ve yollara kurban edeceğiz sonra da sırayla; göller, ırmaklar ve denizleri. Tıpkı Marmara Denizi’nde başlayan çürümede olduğu gibi. Doğanın doğal olmayan atıkları tölere etmesinin de bir sınırı var. Marmara’da bu sınır çoktan aşılmış görünüyor.
ilginizi çekebilir; MÜSİLAJ SALDA
Aslında Dünya çapında bir süredir çevre sorunları ve iklim değişikliğine ilişkin sınırlama getiren Kyoto protokolü bir çok ülke tarafından imzalandı ama ekonomisinin zarar göreceğini düşünen başta ABD olmak üzere bazı ülkeler hâlâ imzalamamışlardı. Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık ve ozon tabakasının delinmesi gibi geleceğimiz konusunda endişe verici bir çok felaket içerisinde yaşıyoruz. Tıpkı insanların en dinç olduğu yaşları hayat koşuşturması içerisinde ellerinden kayıp gittiği gibi ülkeler de en iyi zamanlarını kalkınacaklar diye kayıp giden güzelliklerinin farkında değiller.
Bilmediğini Bilmemek
Çevreci olmayı sadece ağaç dikmek sanıyorlar. Oysa nükleer veya termik santral yapmak, yeni yollar açmak, yeni şehirler kurmak ve bunları yaparken çevreye getirilen yükü de ÇED raporu ile çözdüğünü sanmak en basit şekilde at gözlüğü takmak ve paraya tapmaktır. Paranın her şeyi satın alamayacağını ne zaman öğreneceğiz bilmem ama doğanın bunu bize göstermesi hem çok pahalı hem de çok acı olacak.
Şunu tekrar tekrar söylemekte yarar var; doğa ne kadar zarar verirsek verelim bizler olmadan kendisini illa ki toparlayacak ve kendini iyileştirecektir, ama bizler doğa olmadan YA ŞA YA MA YIZ.
Tebrik ediyorum. Aklınıza ve ellerinize sağlık.
Doğa bizim değil , biz doğanın bir parçasıyız.