Adana doğumlu olup da agresif, gözü kara ve bıçkın olmayan erkek pek olmadığı için futbol ikliminin de getirdiği ortam Fatih Terim’in mevcut psikolojik yapısını anlatmaktadır aslında. Çukurova’nın havasından mı suyundan mı bilinmez ama bu bölgede herhangi birisiyle herhangi bir şey üzerine tartışmak için ya sizin de Adana’lı olmanız ya da bunu bilmiyor olmanız gerekir.
Biriken Şampiyonluk
1974 yılında Galatasaray’ın kapısından girdiğinde kimse bugüne kadar yaşayacaklarını tahmin bile edemezdi. Oysa futbolcu olduğu dönem malum 14 sene şampiyon olamadığımız döneme denk gelmişti. Akla gelen ilk şey Fatih Terim mi Galatasaray’a uğursuzluk getirmişti bilinmez ama aynı Fatih Terim belki de o yılların acısını çıkarmak istercesine futbolcu iken alamadığı şampiyonlukları teknik direktör olarak almayı başarmıştı. Küçük yaşlarıma denk geldiğinden hayal meyal hatırlıyorum ama libero olduğunu ve helikopter ile jübile yapıldığını biliyorum. Ama hemen belirtmek gerekir ki iyi bir libero olsa da aslında çok çok daha iyi bir teknik direktör olduğunu kabul etmek gerekir.
Aslında futbolcu olmak ve teknik direktör olmak arasında doğrudan bir bağlantı yok. Çok ünlü Dünya yıldızı bir futbolcu olmak çok iyi bir teknik direktör olunacağı anlamına gelmiyor. Maradona, Hagi, ve Rijkaard çok iyi teknik direktör olamadılar. Bazı büyük oyuncular ise hiç teknik direktör olmayı bile düşünmediler Metin Oktay, Cemil Turan, Turgay Şeren, Can Bartu, Hakan Şükür gibi.
Teknik direktör Fatih Terim kolay olunmadı, İki sene Ankaragücü bir sene de Göztepe takımlarını çalıştıran Fatih Terim sonraki yıllarda üç dönem Türkiye Milli Takımında dört dönem de Galatasaray’ın başındaydı. Bütün dönemler elbette başarılı olunmadı, FB nin uzun yıllar övündüğü 6-0 lık skor yine onun zamanında oldu. Hatta UEFA kupasının kazanıldığı sene şampiyonlar Ligi’nden elenirken Chelsea’den de 5 yemiştik ama sabrın sonu selamet olacaktı. Fatih Terim’in Jupp Derwall ve Sepp Piontek gibi iki dev isimden eğitim almış olması onun iyi bir teknik direktör olmak yolunda temellerini atmıştır. Her insanın hayatında olduğu gibi onun da inişleri ve çıkışları vardır ama onun Galatasaray’lılığı bir taraftarlığın çok ötesindedir.
Commendatore
Özellikle 1. dönem Galatasaray’ın başında iken forvet ile orta sahanın ve hatta savunmanın da katıldığı hucum pres ve baskılı futbol anlayışı ile gol yese bile daha fazlasını atmak prensibi kendisine ve takımına UEFA kupasını getirmiş daha sonraki İtalya serüvenin sonrası İtalya’nın devlet nişanı Commendatore ödülünü almaya hak kazanırmıştır. Uluslararası düzeyde en bilinen ve saygı gören bir futbol adamı olan Fatih Terim’e sahip olmak Galatasaray için bir ayrıcalıktır.
Esasen olması gereken Manchester United’ın efsane hocası Alex Ferguson’un 27 yıl boyunca takımın başında kalması örneği gibi uzun yıllar Galatasaray’ın başında olması iken, kulüp içerisinde başkanların Fatih Terim’in isminden sonra anılması ciddi olarak çatışmalara sebep olmuş ve iç çekişmeler yüzünden devamlılığı sağlayamamıştır. Ama şu unutulmamalıdır ki o bir ADANALI’DIR hamuru öyle yoğrulmuştur, onu böyle kabul etmek gerekir. Ne demişler “Gülü seven dikenine katlanır.”
Arkadaş Fatih Terim Türk futbolunda çığır açan tek adam hiç kimsenin etkisinde kalmadan yenilikçi kendi işine bakan bir insan kendi işini çok ciddiye alan bir insan onun için Avrupa da Türk futbolu denince sadece Fatih Terim’i tanırlar gs tanırlar kendisini devamlı geliştirmiştir UEFA kupası, Avrupa milli takım ikinciliği,kurduğu takımın Dünya 3’lüğü , fiorentina’nın kupa kazanması, Milana antrenör olması , kurduğu takımın Avrupa süper kupasını alması ,20 Belki de biraz daha fazla kupa kazanan bir insan, dünya sıralamasında ilk 5’e giren bir antrenör,2000 yılında dünya nın en iyi takımı seçilen gs yın antrenörün den bahsediyorsunuz. Kim kıymet biliyor Türkiyede her alanda mükemmel hain yetiştiriliyor.